Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Yapay Zeka Politikaları Derneğinin düzenlediği AI Tomorrrow Summit etkinliğinde, her yeni gün yapay zeka uygulamaları açısından çığır açan gelişmelere tanıklık edildiğini, üstelik bu gelişmelerin tarihteki hiçbir değişimle karşılaştırılamayacak kadar hızlı bir şekilde gerçekleştiğini söyledi.
Yapay zekanın dönüştürücü etkisinin, halihazırda eğitimden tarıma, sağlık sektöründen enerjiye ve ekonomiye kadar hayatın pek çok alanında hissedilir durumda olduğuna işaret eden Yılmaz, yapılan bir çalışmaya göre 2030 yılına kadar yapay zekanın küresel ekonomiye katkısının yaklaşık 15,7 trilyon dolara ulaşacağının tahmin edildiğini, bu artışın 6,6 trilyon dolarının üretkenlikten, 9,1 trilyon dolarının ise tüketim etkisinden kaynaklanacağının düşünüldüğünü ifade etti.
Yapay zekanın potansiyelinden en iyi şekilde yararlanmak ve bu alandaki riskleri minimize etmek için devletlerin sağlam yapay zeka politikalarına sahip olması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, "Yapay zeka teknolojisinin veriye dayalı doğası, bir taraftan nitelikli veri üretimini ve bu verinin ilgili ekosisteminde etkin paylaşımını gerektirirken diğer taraftan söz konusu verilerin işlenmesinde mahremiyetin korunması, siber güvenliğin temini ve etik ilkelerin gözetilmesi gibi zorlukları da beraberinde getiriyor. Dolayısıyla yapay zeka alanında, bir taraftan fırsatlardan yararlanırken bu fırsatları değerlendirirken diğer taraftan da birçok açıdan oluşturduğu tehditleri, riskleri de iyi yönetmemiz ve bunları da hep birlikte yönetmemiz gerekiyor." dedi.
Yılmaz, Ulusal Yapay Zeka Stratejisi Yönlendirme Kurulu Toplantıları ile kamuda yapay zeka ile eş güdümü sağlama gayretlerini sürdürdüklerini vurgulayarak şunları kaydetti:
"2021 yılında yayımladığımız ve 5 yıllık bir süreyi kapsayan Ulusal Yapay Zeka Stratejimiz ile bu alandaki uzun vadeli perspektifimizi ortaya koymuş durumdayız. Strateji kapsamında hazırladığımız eylem planının ilk 2,5 yılında önemli ilerlemeler kaydettik ve aşağı yukarı eylemlerimizin yüzde 50'sini gerçekleştirmiş durumdayız. Stratejimizin odağında, yapay zeka teknolojilerine ilişkin insan kaynağımızı geliştirmek, teknik altyapımızı kuvvetlendirmek ve kaliteli veriye erişimi kolaylaştırmak var. Mevcut eylem planımızda, 32 eylem yapay zeka alanında uzman yetiştirme ve istihdama yönelik ve bunların 9'u doğrudan iş gücünün yapısal dönüşümüne odaklanmakta. Sektörün hızla dönüşen ihtiyaçlarının üniversite müfredatıyla uyumunu sağlamak diğer bir önceliğimiz. Eğitim sistemimizdeki içerikle, iş gücü piyasamızın ihtiyaçlarını örtüştürmezsek sağlıklı, etkili sonuçlar alamayız. Dolayısıyla her alanda olduğu gibi yapay zeka alanında da gelişen iş gücü piyasasındaki ihtiyaçlarla eğitim sistemi arasındaki bu köprüyü, bu bağı çok güçlü kurmak zorundayız."
Yapay zeka konusunda uluslararası arenada hem mevzuat geliştirmeye hem de teknik standart hazırlamaya yönelik yoğun çalışmalar yürütüldüğünü, bu anlamda uluslararası gündemi yakından takip ettiklerini ve benzer nitelikte düzenlemelerin, kurumsal yapılanmaların gelişmesi için gayret ettiklerini aktaran Yılmaz, yapay zeka konusunda sadece kamunun değil, özel sektörün rekabetçi bir şekilde dünyada var olabilmeleri, şirketlerine değer katabilmeleri ve Türkiye'nin yapay zeka stratejilerine daha etkili bir şekilde ulaşabilmesi için bu alana katkı vermesi gerektiğini belirtti.