ÜLKE OLARAK BİZ NE YAPIYORUZ…

Bir seçimi daha geride bıraktık. Referandum, genel seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimleri derken son dönemde her iki yılda bir sandık başına gittik. 31 Mart’a yerel seçimler yapıldı. Seçim sonuçları öncekilerden farklı bir tablo ortaya çıkardı. İtirazlar üzerine tartışmalar uzadı sonuçların kesinleşmesi vakit aldı. Bir dostumun dediği gibi bahaneler tükendi, seçim bitti artık işimize gücümüze bakalım…

Her ne kadar kriz beklentisinden ötürü piyasalar durgun seyir etse de telekomünikasyon sektörü hız kesmiyor. Tedbirler alarak küçülmeye, gelebilecek olası krizden kendisini korumaya da çalışsa da sektörde değişimler sürüyor. Turkcell’de beklenen değişim hızlı ve ani oldu. Yeni yöneticiler Turkcell’i ve sektörü gayet iyi bilen isimler. Her ikisinin de başarılı olacaklarını biliyor ve inanıyoruz. Bir değişimde Türk Telekom’da yaşanıyor. Türk Telekom’da yeni bir strateji ve yol haritası hazırlığı olduğunu biliyoruz. Bu değişimde yeni yüzler mi görürüz, yoksa sektörün yakından tanıdığı isimler mi gelir, açıklandığında hep birlikte göreceğiz…

Yapay Zeka, bilgi iletişim sektörünün önemli bir gündem maddesi. Hayatımıza girdiğinde iş ve yaşam tarzımızı değiştirecek. Alanla ilgili bir kaç istatistik paylaşacağım. Rakamları Prof. Dr. Çetin Elmas’ın sunumundan aldım. Prof. Dr. Elmas kimdir diye bilirsiniz. Türkiye’de alanla ilgili ilk bilimsel çalışmaları yapan akademisyenlerden biri… Yaklaşık 20 yıl önce yapay zekâyla ilgili ilk yayınını çıkartan bir hoca. Prof. Dr. Elmas’ın paylaştığı araştırmaya göre çalışanların %39’u yapay zekâ ürünü kullanıyor, %87’si 2020 yılında işlerinin yapay zekâ ile değişeceğini, %76’sı işlerini yapay zekâ veya robotların alacağını düşünüyor... yani Yapay Zekâ geleceğimizi ciddi manada şekillendirecek ve konuyla ilgili çalışma yapanlar, ön alanlar geleceği şekillendirecek.

Yakın bir geçmişte Hollanda’da Yapay Zekâ alanında bir konferans gerçekleşti. Konferansa dünyanın önde gelen ve ciroları milyar doların altında olmayan firmaları katıldı. Türkiye’de de akademik camia yapay zekâ konusundaki gelişmelere bigâne değil. Geçtiğimiz ay Antalya’da çok önemli akademik ve bilimsel bir kongre gerçekleşti. Süleyman Demirel Üniversitesi Bilgisayar Bölümü öğretim üyelerinin organize ettiği “Uluslararası Mühendislikte Yapay Zeka ve Uygulamalı Matematik Kongresi”nde yurt içi ve yurt dışından akademisyenler bildiri sundu. 200’e yakın bildirinin sunulduğu konferansı yakından takip etme fırsatım oldu. Bazıları benim için de çok teknik gelse de bildirileri keyifle dinledim.

Yapay Zekâ dünyada sektörün gündeminde. Peki Türkiye’de durum nedir? Etkinliğin medya sponsorluğunu ICTMEDIA Dergisi olarak biz gerçekleştirdik. Akademik camianın büyük ilgi gösterdiği kongreye, sektörümüzün ilgisizliği ülkemiz adına bizi üzdü. Etkinliğe sadece TÜRKSAT, HAVELSAN ve NETAŞ’ın desteği ve ilgisini gördük. Bu tutum “sektörün neyi nerede araması gerektiği konusunda bir çıkmazı mı var? yoksa ne yapacaklarını bilmiyor ve kısa günü kurtarma derdineler mi?” gibi soruları aklımıza getirdi.

Sektörümüzün ve özellikle yerli firmalarımızın bu tarz etkinlileri yakında takip edip desteklenmeleri gerektiğine inanıyorum. Alanla ilgili akademik gelişmelerden ancak bu tip etkinliklerle haberdar olunabilir. Yerli firmalar konuya ilgi göstermez, bilimsel çalışmalara destek olmaz ise alanı başkalarına teslim etmiş olur. Her şeyi devletten beklemenin anlamı, yok. Dönüp aynaya bakmamız ve bir özeleştiride bulunmamız gerekiyor. Biz nerede hata yapıyoruz? Çuvaldızdan vazgeçtim, toplu iğneyi kendimize batıralım…

Konferans kapsamında bir de panel gerçekleşti. Naçizane paneli ben yönettim. Dijital Ofisin öncülüğünde Yapay Zekâ Üst Kurulu’nun kurulması konusu ele alındı. Ortaya çıkan yeni durumla ilgili etik ve hukuki konular konuşuldu. Paneli yönetirken hem bilgilendim ve hem de yapay zekâ ile ilgili çalışılması gereken konularla ilgili katılımcıların bilgi ve fikirlerini öğrendim.

ICT sektörü olarak yaşanacak gelişmelerde edilgen değil etken olmak için işin felsefesini şimdiden konuşmak büyük önem taşıyor. Bununla birlikte şu soruyu da kendimize soralım: Neden ülkemizde kimse kimseye güvenmiyor? Yapay zekâ alanında gelişmeleri sağlayabileceksek ülkemizde üretilen veri’nin sorun olmayacak kısmının anonimleştirilmesi ve bilgi paylaşım kültürünü geliştirmemiz gerekmez mi? daha ne diyelim…

İnternetin hızla gelişmesi, izleyicilerin ihtiyaç ve beklentilerinin artması ile birlikte TV izleme alışkanlıklarında da büyük değişimler yaşanmaya başladı. IPTV, PayTV, Smart TV ve OTT pazarlarına yönelik yeni yatırımlar giderek artıyor. Biz de bu sayıda platform yayıncılığıyla ilgili olarak sektörün önde gelen isimlerinin değerlendirmelerine yer verdik. Ayrıca doküman ve iş akış yönetimi alanlarında çözümler üreten BİMSER Çözüm Genel Müdürü Gökhan Ergun ile sayısallaşma üzerine konuştuk. Keyifle okunanız dileğiyle…