Hem kurumsal hem bağımsız birçok girişimci ile çalışırken, iş modelleri, pazar analizleri ve ürün geliştirmeden çok daha önemli ve değişmesi hiç kolay olmayan bir şeyi fark ediyorsunuz: İnsan karakteri. Çok az girişimin ilk 2 seneyi atlatıp 5 sene ve uzun işini devam ettirebildiğini biliyoruz. Başarısız olan girişimler elbette kendilerince derslerini alıyorlar veya almıyorlar. Başarılı olan girişimleri de hepimiz alkışlıyor ve örnekler olarak hemen her etkinlikte konuşmalarını dinliyoruz. Ülkeye ve dünyaya güzel etki yaratan, katma değer sunan bu girişimlerin ilham vermesi açısından örnek gösterilmesinin doğru olduğunu düşünüyorum.
Ancak her iyinin içinde biraz kötü, her kötünün içinde de biraz iyi olduğunu burada da unutmamak gerekiyor. Başarılı girişimcilerin genel olarak, sabırlı, kendine güvenen, iyi takım yönetebilen, teknik bilgisi ve farkındalığı yüksek yapıda olduğunu gözlemliyoruz. Ancak kendi tecrübeme dayanarak bu başarının psikolojik olarak bazı karanlık yönleri de olduğunu görmeden edemiyorum. İşini başarı ile devam ettiren girişimcilerin bazılarında gördüğüm bu karanlık tarafları kısaca ve birazda psikolojiye girerek anlatmaya çalışacağım:
Üstünlük Etkisi:
Kurucular belli başarıları elde ettiği zaman doğal olarak çok takdir ediliyorlar. Bu durum kendisinde karşı konulmaz bir üstünlük etkisi yaratıyor. Çevresindeki uzmanları, mentorları ve yatırımcıları küçük görmeye başlayan kişi, gerçek dışı bir üstün benlik illüzyonuna giriyor. Kendi girişimine benzer girişimler ortaya çıktığında analiz etmek yerine, kendi ürününün son derece yeterli olduğunu ve geliştirmeye ihtiyaç duymadığını hatta kendi ürünü varken rakiplerinin ortaya çıkmasının bile son derece gereksiz olduğuna inanabiliyor.
Pasif Agresif Yaklaşım:
Girişimcinin ekosistem içerisindeki bütün unsurların kendisine çalışması gereği düşüncesi, onlara karşı yaklaşımını sertleştirebiliyor. Başarısının herkes tarafından kabul edilmesi gereği düşüncesi ile genellikle ders verir nitelikte yaklaşımlar sergileyebiliyor. Örnek olarak başka bir girişimin haberini belli bir kaynaktan okuyan girişimci, “biz bunu 3 yıldır yapıyoruz bizim haberimiz neden yapılmadı” ya da “devletin bizim yaptığımız gibi işi yapanlara kesinlikle vergi indirimi yapması gerekirdi, biz çok büyük katma değer sağlıyoruz” yaklaşımlarını sergileyebiliyor.
3 Maymun Etkisi:
Performans artışı ve bunun sonuçlarının görülmesi girişimcinin her türlü eleştiri ve tavsiyeye kulaklarını ve gözlerini kapamasını sağlayabiliyor. Sadece dışardan değil, kendi takımından gelen önemli sinyalleri bile ya dinlemiyor ya da göz ardı ediyor. Hatta bunun üzerine kendisi tam tersi çıkarımlar yaparak ilerlemek ve gelişmek yerine eleştirileri çürütmeyi yeğleyebiliyor. Ortaya çıkan bazı kötü durumlarda ise durumu açıkça belirtmek yerine söylememeyi tercih ediyor.
Bu 3 karanlık yön birbirine çok bağlı olduğu için bir tanesinin görünmesi diğerlerinin de ortada olduğu olasılığını arttırıyor. Girişimci ne kadar başarılı olursa olsun, hala hatalar yapabileceğinin farkında olması, sadece kendini değil çevresine de katkı vermesi gerekliliğini, kurum ve kişilerle birlikte uyum içerisinde ve karşılıklı açık iletişimle yürümesi gerektiğini bilerek ilerlemesinin daha sağlıklı olacağına inanıyorum.