ÜRETİCİYİ, TÜKETİCİYİ KORUMAK İÇİN STANDART...

Hiç merak ettiniz mi, bugünkü anlamda Türkiye’nin ilk standardı nerede ve ne şekilde uygulanmıştır? Sanıyorum bir çoğumuzun hiç aklına bile gelmemiştir. Peki soruyu bir de şu açıdan soralım. Türkiye Cumhuriyeti devletinde TÜRK kelimesi Türk Ordusu hariç kaç kurumun başında vardır ve bu kurumun tarihi ne kadar eskidir? Evet bu soruları sormamızın nedeni biraz bilgi dağarcığımızı geliştirmek ve aşağıda değineceğimiz konuda aslında Türk Milleti olarak ne kadar duyarlı olduğumuza dikkatleri çekmektir.

Standart, Uluslararası Standardizasyon Birliği (ISO) tarafından yapılan tariflere göre; üretimde, anlayışta, ölçme ve deneyde bir örnekliktir. Standardın genel manada tarifi bu şekilde ifade edilmekte. Peki biz de ilk defa hangi tarihte, nerede uygulandı hiç düşündünüz mü?

1502 yılında Türkiye’nin günümüz anlamında ilk standardı (Kanununame-i İhtisab-ı Bursa) Bursa Belediye Kanunu’nda görüyoruz. Aslında bu dünyanın resmi anlamda ilk standardı dersek abartı bile yapmış olmayız. Söz konusu kanunda Bursa’da satılan kumaşların üretim standartı ve tüketicinin korunması gibi hususların ele alındığını görüyoruz...

Standart ve standardizasyonun 3 temel faydası var. Bunlar, üreticiye faydalar, ekonomiye faydalar ve tüketiciye faydalardır. Bu faydalar aslında bir bütün halinde herkesi korumakta. Yazımızın başında yer alan sorumuzun cevabı da sanıyorum aklınıza gelmiştir: II. Beyazıd Döneminde temelleri atılan Türk Standartları Enstitüsü.

Konu neden gündemimize geldi diye soruyorsanız, geçen ay Türkiye Bilişim Derneği Türk Standartları Enstitüsü’nde ll. Dijital Dönüşüm Teknolojileri ve Standartları Zirvesi’ni gerçekleştirdi. Bugüne kadar TSE’nin Bilişimin Standartları ile de uğraştığı konusunda bilgimiz vardı ama, bu kadar kapsamlı çalıştığını gözden kaçırmışız. Bu da bizim eksikliğimiz... Günümüzde en fazla tartışılan, gelecekte en çok konuşacağımız konuların başında yapay zekâ geliyor. TBD ve TSE’nin ortak etkinliğinde yapay zekanın standartları hususunda bile çalışmalar yapıldığını biliyor muydunuz? Buradan şunu da ifade etmekten geçemeyeceğim: Sektör temelde kendisini ilgilendiren bu tür etkinlik ve zirvelere neden gereken ilgi ve alakayı göstermez, anlaşılır gibi değil...

Bu bağlamda bir hususu daha gündeminize getirmek istiyorum. Savunma Sanayi Başkanlığı’nın faaliyetleri kapsamında eksik gördüğü alanlarda boşluğu doldurmakta olduğunu görüyoruz. Örneğin SSTEK, TR-Test gibi. 2016 yılında kurulan

SSTEK özel yatırımcı firma gibi davranıp bu alandaki projelere ve faaliyet gösteren firmalara yatırım yapıyor. TR-Test ise özellikle yazılım alanında ve ICT sektörüne yönelik donanım üretimi tarafında ciddi bir eksiklik ve boşluğu doldurmaya başladı. Nedir bu boşluk derseniz? Yazılım ve üretilen donanımların testlerinin yapılması, sertifikalandırılması önemli. Türkiye’nin bu süreçte inisiyatif almasını biz önemsiyoruz. Bunu yaparken bu alandaki en önemli kurumun, bu firmaya ortak olduğunu görüyoruz. Bu kurum Türkiye de standartları belirleyen, denetleyen kurum, yani TSE. O nedenle bu tür çalışma ve yaklaşımları çok önemli buluyoruz. Artık Türkiye’de geliştirilen yazılımların, üretilen donanımların testlerini bu kurum üzerinden güvenli bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz. Bu ve benzeri kurumlarımıza nasıl sahip çıkar onları güçlendiririz diye sorarsanız, onlarla çalışarak, onların çalışmalarına destek olarak bunu yapabiliriz...

Yılın ilk ayında Elazığ’da yine yüreklerimiz, canlarımız yandı. İnsanı depremin öldürmediğini, alınmayan tedbirlerin ve ihmallerin öldürdüğünü bir kez daha gördük. Keşke görmeseydik. Elâzığ depreminde canlarını kaybeden insanlarımıza Allah’tan rahmet diliyoruz. Coğrafyamızın bir gerçeği de deprem kuşağında yaşamamız. Bu gerçekliği bilerek özellikle yerel yönetimlerin daha hassas olmaları ve mevzuatlara uygun davranmalarının gerekiyor. Bu deprem son deprem olmayacak ama, bundan sonra can kabımız son olur diye umuyoruz...

Her ne kadar Fenerbahçe olarak Trabzon Spor’a yenilmiş olsak da Sarı Lacivertli takım Türkiye’de bir ilkin gerçekleştirilmesine destek oldu. Turkcell 5G Frekansı kullanarak Trabzon-Fenerbahçe maçının canlı yayını gerçekleştirdi. Aynı şekilde Türk Telekom’da, 360 derece kamera açısıyla VR (sanal gerçeklik) teknolojisini kullanarak Fenerbahçe Beko-Türk Telekom Basketbol karşılaşmasında 5G canlı maç yayını yaptı... 5G her alanda hayatımıza girmeye başlıyor.

Bu sayımızda; sektörün 2019 yılı değerlendirme ve 2020 yılı beklentilerine yer verdik. ICT sektörünün önemli oyuncularının katılım gösterdiği dosyamızı ilgiyle okuyacağınızı umuyorum. Ayrıca HAVELSAN Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay ile HAVELSAN’ın yürüttüğü projeleri ve gelecek vizyonunu konuştuk. Türkiye’nin hızla büyüyen teknoloji şirketlerinden biri olan ve bu yıl Deloitte Teknoloji Fast 50 Türkiye Programı’na katılmaya hak kazanan İnfrasis’in kurucu ortağı Can Sobutay ise başarılarının sırrını anlattı. Keyifle okumanız dileğiyle...