Mobil kablosuz şebekelerin 6G’den sonra geleceği umulan 7G’sinin en önemli özelliğinin “uzay dolaşımı” (space roaming) imkanını sağlayacağı düşünülmektedir. Dünya, daha iyi kalitede, daha yüksek hızda, artırılmış bant genişliği ve düşük maliyette bilgiye her zaman ve her yerde kesintisiz erişim sağlayan tamamen kablosuz bir ortam olmaya doğru gidiyor. Belki de 7G, mobil iletişim düzenlemesinde en ilerici nesil olacak. 7G şüphesiz 6G’yi tamamen kapsayacak, ancak bu yeni nesil mobil haberleşme uydu fonksiyonlarını da karakterize edecek.

Gelecekte her ne olursa olsun, ülkeler arasında mobil haberleşmenin kesintisiz ve sınırsız bir şekilde kullanımı konusunda önemli çalışmaların gerçekleştirilmesi gerekecektir. Ancak uydular da sabit bir hızda ve yörüngede hareket etmektedir ve bir mobil hücreden uydu sistemine ve bir uydudan diğer bir uyduya geçiş için bazı standartların ve protokollerin oluşturulması gereklidir. Tüm bu standartlar ve protokoller karakterize edildiği zaman 7G hayali gerçek olabilecektir. Belki de bu, 7G'den sonra gelecek teknolojide mümkün olabilecek ve bunu biz 7.5G olarak adlandıracağız.

Peki 7G teknolojisinin avantajları nelerdir?

5G ve ötesi jenerasyonlarda, şebeke operatörleri tek bir çekirdek şebekeye bir nano-çekirdeğe bağlanacaklardır. Yapay zeka ile birleşik, bu nano-çekirdek bugün bildiğimiz mobil ve kablosuz hizmetleri dönüştürecektir. Zaten, 7G uzay dolaşımı gibi (küresel navigasyon uydu sistemi, telekomünikasyon uydu sistemi, yeryüzü görüntü uydu sistemi ve 6G hücresel sistem desteği ile) yüksek hedeflere sahiptir. Telekomünikasyon uydusu ses ve multimedya iletişimleri için, navigasyon uydusu açık bir şekilde küresel konumlandırma sistemleri (GPS) için kullanılacaktır, ve yeryüzü görüntü uyduları bize en son hava durumu güncellemelerini sağlayacak ve doğal afetlere hazır olma konularında yardımcı olacaktır.

7G'nin veri kapasitesi, kapsamı veya bant genişliği ile ilgili kesinlikle hiçbir sorunu (hangi görevleri yerine getirirse getirsin) olmayacağını söylemeye gerek bile yoktur. 7G, 11 Gbps'ye kadar kablosuz veri hızları ve özel olarak tasarlanmış nanoantenleri kullanarak uydu iletişim şebekelerine bağlanma becerisi ile ucuz ve hızlı İnternet hizmetini tüm dünyada sağlayacaktır.

7G’nin beklenilen özellikleri

*Çok yüksek hızlarda veri transferi

*Yapay Genel Zeka çekirdek şebekeleme

Note: Yapay genel zekâ, bir insanın yapabileceği herhangi bir zihinsel görevi başarıyla gerçekleştirebilecek bir makinenin zekasıdır. Günümüzdeki bazı yapay zeka araştırmalarının temel amacıdır ve bilimkurgu ve fütüroloji'de de ortak bir konudur. Bazı araştırmacılar yapay genel zekâyı "güçlü yapay zekâ", "tam yapay zekâ" veya bir makinenin "genel akıllı eylem" gerçekleştirme kabiliyeti olarak adlandırmaktadır; diğerleri ise sadece bilinci deneyimleyen makineler için "güçlü yapay zekâ" tabirini kullanmaktadır)

* Gecikmesiz şebeke

* Yapay Zeka ile güçlendirilmiş şebeke yönetimi

* Gerçekçi hislere sahip sanal uzay ortamı

* İnternet bilişselliği

* Sürekli bilişim (sürekli bulut)

* Teşhis ve tanı, öğrenme, eğitim vb. için uzaktan erişim

* Herşeyin interneti (IOE)

* Küresel kapsama için uydu şebekeleriyle birlikte çalışma.

7G’de Kamu Güvenliği için kritik sorunların çözümleri;

* Tehdit algılama

* Suç kontrolü

* Akıl okuma

* Hasta izleme

* Yüz ve yüz ifadesi tanıma

* 3D resim sentezi

* Hava kalite ölçümleri

* Doğal afet hazırlığı

* Gaz ve toksit algılama

* IOT cihaz yönetimi

Yedinci nesil hücresel kablosuz iletişim, derin öğrenme, sürekli bulut, zihin okuma, büyük veri analitiği vb. dahil olmak üzere önceden farklı bir dizi teknolojiyi entegre edecek ve birleştirecektir. Ayrıca, bir çok yeni teknoloji 7G ile yakınsadıkça, çekirdek haberleşme şebeke dokusu da (network fabric: şebeke dokusu (örgüsü): Tüm düğümlerin, bu durumda anahtarların ve uç noktaların diğer tüm düğümlerle birbirine bağlandığı bir şebeke topolojisi türüdür) dönüşüme uğrayacaktır. En önemlisi, Yapay Genel Zeka 6G ile birlikte merkezde yer alacaktır. Hem HPC (Yüksek Performanslı Bilgi İşleme) hem de AI unsurlarını içeren bir ortak bilişim çekirdeği olarak ortaya çıkan ve "nano-çekirdek" adı verilen bir potansiyel vardır. Bu potansiyel vizyonun gerçekleştirildiğini varsayarsak, nano-çekirdek birçok şebeke ve sistem tarafından paylaşılan bilgi işleme kaynakları şebekesini kapsayan bir mantıksal katman olacaktır. 5G'nin ötesindeki nesillerde, şebeke operatörleri tek bir çekirdeğe - bir nano-çekirdeğe bağlanacaktır. Yapay zeka ile birleşik, bu nano-çekirdek günümüzdeki mobil ve kablosuz hizmetleri dönüştürecektir. Böylece doktorların uzaktan hastalarına (kırsal alanda yaşayan) tanı koyabilmeleri, önemli ölçüde kolaylaşacaktır, benzer olarak mobil cihazlar kullanılarak uzaktan öğretim ve eğitim, iş toplantıları vb uygulamalar da gerçekleştirilebilecektir. Dahası 7. nesil kablosuz mobil haberleşme şebekeleri küresel kapsama için uydular ile entegre edilecek, bu suretle dünyada belki de çok az bir kapsanamayan alan kalacaktır. Dolayısıyla, bir kişi bir dağda veya uzak bir yerleşim bölgesinde yaşıyorsa, yine de tıbbi bakıma ve mükemmel bir mobil kapsama alanına sahip olacak ve bu sayede küresel “sayısal uçurumun” kapanması sağlanacaktır.

Genişletilmiş 7. Nesil (7.5G)

7.5G ile çok yüksek hızlarda veri yüklemesi ve veri indirmesi yapabileceğiz. Sadece bir saniye içinde, 20 GB boyutunda beş filmi indirebileceğimiz gibi 15 GB dosya da yükleyebileceğiz. Uydular aracılığıyla da yüksek hızlarda haberleşebileceğiz. Sinyal duyarlılığı ile birlikte uydu hücre hassasiyetinin iyileştirilmesi sayesinde uydulardan da yüksek genişbant verimliliği elde edilebilecek. 7.5G, hatta okyanusların ortasında olsak bile mobil cihazlarımıza haberleşme olanağı sağlayacak.

Dünyamızın kablosuz ortama hızla yaklaştığını, her an ve her yerde kesintisiz bilgi erişimine büyük ihtiyaç duyulduğunu görebiliyoruz artık. Kablosuz teknolojideki büyük gelişmeler, bize daha yüksek kalite ve daha ekonomik iletişim sağlayacaktır. Her geçen gün mobil hizmetlerde muazzam bir büyüyen potansiyelimiz var: Akıllı şehirler, bağlı altyapı, Giyilebilir bilgisayarlar, Otonom sürüş, Sanal ve Artırılmış gerçeklik, Nesnelerin İnterneti ve çok daha fazlası iyi bir şekilde kullanılmaya hazır. Sadece uzay dolaşım imkanı bile 7G’yi heyecanlı kılacak gibi görünüyor ve önümüzdeki birkaç yıl içinde nelerin mümkün olabileceğini birlikte göreceğiz. İnsanlığın gelişimi zamanla daha da arttıkça ve bizler daha fazla makineye entegre hale geldikçe 7G kesinlikle düşündüğümüzden daha erken ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla, belki de kişiden bilgisayara bilgi alışverişi, teknoloji evreniyle basit bir düşünme arayüzü aracılığıyla mümkün olabilecektir.

7G beklenilen akıllı hücresel teknolojidir.7G şebekeleri, iletişimde daha yüksek frekanslar kullanacak, önemli ölçüde yüksek kapasite ve düşük gecikme sağlayacaktır. Çok yüksek bant genişliği, neredeyse sıfır gecikme ve evrensel entegrasyon beklentimiz 7G tarafından karşılanacak.

7G radyo şebekeleri iletişim ve veri toplama araçları sağlayacak ve HPC ve kuantum hesaplama yoluyla yeni nesil hesaplama yetenekleri ve Görüntüleme, Konum farkındalığı, Veri analizi, AGI (Yapay Genel Zekâ) alanlarında da büyük iyileştirmeleri kolaylaştırması bekleniyor. Ayrıca 7G’nin işlemsel altyapısı, esasında mobil cihazın kendisinde olacak olan bilişim fonksiyonu için en iyi konumu (yani; bulut, sis ve sınır bilişim) kendi kendine belirleyebilecektir.

Sınır ve çekirdek bilişim, 7G şebekeleri devreye alındığı zaman, birleşik haberleşme ve bilgi işlem altyapısı çerçevesinin bir parçası olarak çok daha sorunsuz bir şekilde entegre olacaktır. 7G şebekeleri tarafından oluşturulan önemli ölçüde daha fazla veri ve bilişimin uç ve çekirdek platformlar arasındaki koordinasyonu içerecek şekilde geliştirilmesi ile, veri merkezi evrimi ve veri yönetimi ihtiyacı her şeyden önemli olacaktır.

7G için öngörülen çeşitli uygulama alanları - Her Şeyin İnterneti (IoE) ve robotik ve otonom drone ürün teslimi ve taşıması dışında tam bir makineden makineye iletişimi içerecektir. 7G ayrıca, yüksek tanımlı bir video akışının bant genişliğinin yaklaşık 50 katını tüketen ve kablosuz şebeke veri hızı sınırlamasından dolayı şu anda yeterince iyi çalışmayan "yüksek kaliteli" sanal gerçeklik gibi teknolojiler için de bir çözüm olabilir.

Hepimizin bildiği gibi kablosuz telekomünikasyon dünyası çok hızlı gelişiyor. Son birkaç yılda kablosuz endüstride olağanüstü bir büyümeye tanık olduk. Mobil haberleşmede mevcut gelişimlerin temelleri daha önceki nesillerde atılmıştır.

Sonuç olarak, ilk nesil 1G temel mobil ses hizmetini sağladı, ikinci nesil 2G kapasite ve kapsama kavramını ortaya koydu. Bunu, gerçek “mobil genişbant” deneyimi için kapıları açmak üzere daha yüksek hızlarda veri arayışı içinde olan 3G yani üçüncü nesil izledi. 4.nesil ise bu beklentiyi yani yüksek veri hızlarını gerçekleştirdi. 5G mobil şebekeler, terminallerin aynı anda farklı kablosuz teknolojilere erişmesi gereken kullanıcı terminalinin gelişimi üzerine odaklandı. Uydu şebekeleri 6G mobil haberleşme sistemleri ve ötesinde kullanılacak. 6G’de mobil çağrı ücretleri göreceli olarak biraz pahalı olabilecek fakat 7G’de bu problem iyileştirilecek ve en düşük seviyeli kullanıcılar da bundan yararlanacak.