Bir çoğumuzun bildiği gibi 5. nesil mobil haberleşme sistemlerinin kurulmasına dünyanın pek çok ülkesinde 2020 yılında başlanılmış olup, bu yıl içinde ise süreç hızla devam etmiştir. Mobil iletişim sistemleri, iletişim altyapısından (1G-3G) canlı altyapıya evrilmiş (4G) ve bireylerin hayatında vazgeçilmez bir unsur haline gelmiştir.
5G, sadece kişileri birbirlerine bağlayan değil ayrıca Nesnelerin İnterneti (IoT) gibi nesneleri de bir birine bağlayan sosyal bir altyapı olacaktır. Günümüzde insanların-insanlarla, insanların-nesnelerle ve -nesnelerin- nesnelerle etkileşime girdiği siber fiziksel sistemler, sosyal hayatın çeşitli alanlarında önemli hale gelmiştir.
Gelecek nesil mobil haberleşme sistemlerinde (5G/6G’nin ötesi), siber fiziksel sistemleri destekleyen haberleşme şebekeleri toplumun bir sinir ağı olarak hizmet sağlayacaktır. Diğer bir deyişle, mobil haberleşme sistemlerinin merkezinde yer alacak olan haberleşme sistemlerinin, gelecekte toplumun temel altyapısı olarak hizmet sunacağı beklenilmektedir.
Yeni nesil bilgi ve iletişim altyapısı olan 5G/6G'nin ötesi, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni (SKH) başarmak ve Toplum 5.0'ı gerçekleştirmek için gerekli olan bir konudur ve bunun işlevsel yapısının tanımlanması da çok önemlidir. Peki Toplum 5.0 nedir?
Toplum 5.0 kavramı ilk olarak Japonya’nın 5. Bilim ve Teknoloji Temel Planı’nda dile getirilmiştir. Toplum 5.0, “sanal ve fiziksel gerçekliği yüksek oranda bütünleştiren bir sistem tarafından sosyal sorunların çözümüyle ekonomik ilerlemeyi dengeleyen insan merkezli bir toplum" tanımı olarak ortaya konulmuştur. Toplum 5.0, avcı ve toplayıcı toplumu (Toplum 1.0), tarım toplumu (Toplum 2.0), endüstri toplumu (Toplum3.0), ve bilgi toplumunu (Toplum 4.0) takipeden yeni bir tür toplum yapısını ifade etmektedir.
Bilgi toplumunda (toplum 4.0), sektörler arası veri ve bilginin paylaşımı kolay değildir ve bu konuda iş-birliği oldukça zordur. Çünkü insanların yapabileceklerinin bir sınırı olduğu için, yoğun bilgiden gerekli bilgiyi bulma ve analiz etme işi bir yüktür ve yaş ile değişen yetenek dereceleri nedeniyle emek ve eylem kapsamıyla da sınırlıdır.
Toplum 5.0'daki sosyal reform (inovasyon), mevcut durgunluk duygusunu kıran ileriye dönük, üyelerinin birbirlerine karşılıklı saygı duyduğu, nesilleri aşan ve herkesin aktif ve keyifli bir yaşam sürdürebileceği bir toplumu oluşturmayı hedeflemektedir.
Fiziksel alanda, esnek ve ölçeklenebilir haberleşme ortamı sadece geleneksel karasal mobil şebekelerin değil, ayrıca uydu şebekeleri ve çoklu-çekirdek fiber optik şebekelerinin birleştirilmesiyle sağlanır. Sanal gerçeklikte (siber uzayda) değişik alanlar, uygulamaya ve geçmiş veri ile gelecek tahminlerin birikimine dayalı olarak gerçekleştirilen bilgi işlemeye bağlıdır.
5G/6G’nin ötesi çağında, uzay ve zaman hem fiziksel alan ve hem de siber (sanal) alanda çok iyi kontrol edilecektir ve bu durum sadece fiziksel alanın kendisiyle değil ancak iki alanın birleşimiyle mümkün olabilecektir.
2030’dan Sonra Geleceğin Toplumu
-Bilgi ve Haberleşme Şebekeleri ve Toplum Doğası
Gelecekte bilgi ve haberleşme şebekelerindeki yeniliklerin aşağıdaki hususları ortaya koyacağı tahmin edilmektedir:
*Kapsayıcılık: Şehirler, kırsal alanlar, sınırlar, yaşlar ve engellilerin varlığı ya da yokluğu gibi değişik engeller ve farklılıkları elemine ederek bir toplumda herkesin aktif rol oynamasını sağlama.
*Sürdürülebilirlik: Sosyal kayıptan arınmış, uygun ve sürdürülebilir bir şekilde büyüyen bir toplum olma.
*Güvenilirlik: Dirençli ve canlı, insanı merkeze alan, emniyet ve güvenliğin sağlandığı, öngörülemeyen durumlarda bile güven bağlarının sarsılmayacağı bir toplum yani Toplum 5.0 olma.
Siber Fiziksel Sistemler (CPSs), değişik uyarıcıları kullanarak elde edilen sonuçlara dayanan gerçek dünyayı iyileştiren ve siber uzayda büyük veriyi (big data) analiz ederek, büyük veri sonuçlarını toplayan, bilgi ve haberleşme şebekeleri aracılığı ile gerçek dünyayı monitör etme gibi sosyal etkinliklerin değişik yönlerini kullanabilecektir. Böyle bir sistemin insan odaklı enerjik ve güçlü bir toplumu yaratacağı tahmin edilmektedir.
-Bilgi ve Haberleşme Şebekelerinin Yer Değişimi (geçişi)
Sosyal etkinlikleri destekleyen farklı altyapı ve kaynakların kullanımının, tekelcilikten paylaşımcılığa, merkezi yapıdan merkezi olmayan yapıya dramatik olarak değişmesi bekleniyor. Bunun gibi çeşitli örnekler halen bulunmaktadır ve buna paylaşımcı ekonomi adı verilmektedir. Örnekler arasında ulaşımda araç paylaşımı, iş çevresinde ortak çalışma ve finansta kitlesel fonlama sayılabilir. Bilgi ve haberleşme şebekelerinin doğasının bu eğilime paralel olarak önemli ölçüde değişmesi muhtemeldir. Yazılım-tanımlı şebekeler (SDN), başka bir deyişle şebeke sanallaştırması, daha karmaşık şebekelerin kontrolünde uygulanacak yapay zekâ teknolojisi ve donanımı için beyaz kutuların (telekomda bu, genellikle orijinal ekipman üreticisi olmadan oluşturulan yönlendirici veya anahtar gibi çok işlevli bir cihaz anlamına gelir) gelişimi ile birlikte giderek yaygınlaşacaktır. Şebeke sanallaştırma ve beyaz kutu donanımı terminallere kadar yayılacaktır.
Önceden ayrı olan uzayda karasal-olmayan şebekeler ve mobil haberleşme dahil karasal haberleşme şebekeleri yüksek irtifalı platform istasyonları, dron’lar ve uçan araçlar gibi yeni bileşenler ile birlikte tümleşik bir yapıya sahip olacaklardır.
Milimetre-dalgaları ve terahertz bantlarında radyo kaynaklarının gelişimi radyo kaynaklarından tam olarak yararlanmayı gerektirecektir.
-5G/6G Ötesinde Siber Uzay ile Fiziksel Uzayın Entegrasyonu
5G/6G ötesinde yukarıda belirtmiş olduğum gibi hem fiziksel ve hem de sanal uzayda uzay ve zaman, sadece fiziksel uzayda başarılamayan şeyleri yapmayı mümkün kılarak oldukça iyi kontrol edilecektir. Fiziksel uzay ile siber yani sanal uzayın bu entegrasyonu bir kontrol düzlemi aracılığıyla bilgi yönetimi ve kontrolü tarafından gerçekleştirilir. Ek olarak, tümleşik fiziksel ve siber uzay üzerinde uygulamaları etkinleştirmek, "etkinleştiriciler" olarak adlandırılan temel hizmetleri ve işlevleri gerektirir. Etkinleştiricilerin kombinasyonu geniş bir uygulama alanı yaratır. 5G/6G ötesi uygulamalar gelecekte artan sosyal sorunları çözmede büyük bir rol oynayacaktır.
5G’ye kadar mobil haberleşme sistemlerinde frekans, yönetilecek önemli bir kaynak olarak değerlendiriliyordu, fakat uzay ve zaman aktif olarak yönetilmesi gereken kaynak olarak yeterince öneme sahip değildi. Ancak uzay ve zaman gelişmiş uygulamalar için gerekli kaynaklardır. Gelecekte, 5G/6G ötesi için uzay ve zamanın önemli kaynaklar olduğunun bilincinden hareketle, siber uzayda aktif olarak tahminlerde bulunarak ve bu tahminlere dayalı olarak fiziksel alanı en iyi şekilde kontrol ederek bu kaynakların etkin bir şekilde kullanılması gerekecektir.
5G/6G ötesinin çözmeyi amaçladığı sosyal sorunlar, Sürdürülebilir Kalınma Hadeflerinin ve Toplum 5.0 tarafından temsil edildiği gibi çok çeşitli alanları kapsar. Şu anda, ele aldığımız alanı fizikselden sibere doğru genişleterek, uzay ve zaman, beden, beyin ve geleneksel olarak kabul edilen diğer alanların sınırlarını açabilirsek üstesinden gelmesi zor olan birçok yeni sosyal sorunu çözme imkanına kavuşacağız. Daha önce de bahsedildiği üzere fiziksel uzay, sadece mobil operatörler tarafından işletilen akıllı telefonlar için kullanılan geleneksel mobil sistemleri kapsamaz, lokal 5G, gelecek nesil kablosuz LAN’lar, belirli amaçlar için tahsisli özel kablosuz sistemler ve Yüksek-İrtifalı Platform İstasyonları ve entegre uydular gibi karasal-olmayan kablosuz sistemleri de içerir. Yeni nesil optik şebekeler ve veri merkezleri de bu sistemlerle entegre edilmekte ve birbirlerinin kaynakları esnek bir şekilde bir araya getirilerek uygulama ihtiyaçlarını ve amaçlarını karşılayan optimal iletişim ortamı sağlanmaktadır.
Siber uzayda, fiziksel uzaya karşılık gelen bir alan tanımlanır. Fiziksel uzayın gerçekçi bir şekilde yeniden üretilmesine ek olarak, çeşitli uygulama senaryolarına karşılık gelen alt uzaylar üst üste bindirilir ve çoğaltılır ve tahmine dayalı olarak fiziksel alanın optimal kontrolü gerçekleştirilir. Siber uzayda, gerçek olandan farklı bir zaman ekseninde veya gerçekte gösterilmesi zor bir senaryo üzerinde doğrulama yapmak mümkündür.
5G/6G Ötesinde Anahtar Teknolojiler
5G ile 6G ötesi dünyasında kullanılacak teknolojilere bakacak olursak, burada pek çok yeniliklerle karşılaşacağız. 5G/6G ötesini mümkün kılacak teknolojileri şöyle sıralayabiliriz;
-Ultra-Yüksek Hızlı ve Yüksek Kapasiteli Kablosuz Haberleşme: Terahertz dalgalarını kullanma-yüksek kapasiteli optik fiber haberleşmesi ve optik ve radyo yakınsama teknolojisi.
-Ultra-Düşük Gecikme ve Ultra-Büyük Bağlantı: Sınır bulut teknolojisi-adaptif kablosuz şebeke uygulama teknolojileri-adaptif kablosuz şebeke kurulum teknolojileri-radyo emisyon alanının otonom lokalizasyonu, takibi ve rezervasyonu için teknolojiler-sosyal kaynakları her yerde ve her zaman kullanan ultra-çoklu- bağlantılı otonom makineden-makineye şebeke kurulum teknolojileri.
-Kablolu/Kablosuz Haberleşme ve Şebeke Kontrol Teknolojisi: Şebeke işletme otomasyonu-şebeke içi bulut teknolojileri-frekans tahsis ve paylaşım yönetimi-kendi kendine çalışan kablosuz sistem yönetimi.
-Kablosuz Sistemlerde Çok-Katmanlar-Karasal Olmayan Şebekeler:Uydu ve karasal olmayan haberleşme platformları-optik uydu haberleşmesi-denizcilik, sualtı ve denizaltı haberleşmesi-tümleşik şebeke kontrolü.
-Zaman-Uzay Senkronizasyonu: Kablosuz zaman-uzay senkronizasyonu-atomik saat yongaları- referans zaman için üretim ve paylaşım teknolojisi.
-Ultra-Güvenlik ve Güvenilirlik: Yeni geliştirilen güvenlik teknolojileri-kuantum şifreleme- elektromagnetik uyumluluk.
-Ultra-Gerçeklik ve Yenilikci Uygulamalar: Beyin bilgisi okuma, görselleştirme, ve Beyin Makine Arayüzü teknolojileri-sezgi ölçümü, iletişim ve güven teknolojileri-gerçek 3D avatarlar, duyusal iletişim, sözel ve sözel olmayan bilgiyi kullanan yapay zeka analizi ve diyalog teknolojisi-birden çok dil için eşzamanlı yorumlama, başka sözcüklerle ifade etme ve özetleme teknolojileri-otomatik araç sürme ve dronlar.
Şüphesiz ki bütün bu açıklamaya çalıştığım geleceğin teknolojilerini uygulamak ve hayata geçirmek için sadece haberleşme ve bilgi teknolojileri yeterli olmayacaktır. Bu alanda daha pek çok farklı teknolojiler ve bunlarla ilgili paydaşlar arasında çok güçlü ve sağlam iş birliği ve koordinasyon içinde bulunmak gerekecektir. İşte bu çalışmaları gerçekleştiren ve hayata geçirmeyi başaran ülkeler gelecekte yine dünyanın lider ve ekonomik olarak güçlü kalabilen ülkeleri olacak.
Büyük ülke ve dünyada söz sahibi, ve geleceği yönlendirebilen ve arkasından bir çok ülkeyi peşinden sürükleyen güçlü bir devlet ve hükümet olabilmek ancak bu söylediğimiz çalışmalara ve araştırmalara bugünden başlamak ve bu çalışmalara kaynak ve emek harcamakla gerçekleşir. Sadece büyük sözler sarfederek ve günü kurtaracak beyanatlar vererek ve zaten var olan teknoloji ve gelişmeleri tekrar ederek herhangi bir sonuca ulaşmak mümkün değildir. Bu nedenle pek çok yazımda yeni nesil ve gelecek teknolojilere sıklıkla değiniyorum ve mümkün olduğunca bu konuda ilgili kurum ve kuruşlar ile üniversitelerde ArGe çalışması yapacaklara faydam olsun istiyorum. En azından dilerim gelecek nesillere yararlı olur vermiş olduğum bu bilgiler..