Hayalleriniz vardır; ülkenizin gelişimine, milletinizin refahına dair. Hayalleriniz vardır; üreten, sürekli gelişen, rekabeti asla bırakmayan devletinize dair. Dünya ile yarış içinde olan, trendleri takip eden, trenleri kaçırmayan bir ülke istersiniz! Sizin de hayallerinizden birisi bu gayretlere omuz vermek olur!
Bir çocuk dünyaya gelir, büyür, serpilir ve kocaman birey olur. Evet tam da öyle bir şeydir kişinin ülkesinin geliştiği, ürettiği ve büyüdüğünü görmesi. Bu büyüme ve gelişimi yayıncı olarak 20 yılı aşkın bir süredir gözlemliyor, destekliyor, yapıcı eleştirilerle sektöre yol göstermeye çalışıyoruz. ICT MEDIA olarak bunu 150 sayıdır yapıyoruz. Bu yüzden Haziran 2022 sayımız bizim için çok önemli ve anlamlı… Pandemi, salgın, Covid derken; ekonomik de dahil birçok zorlukları aşarak bu günlere geldik. Yayıncılığın ne kadar zor olduğunu bizim gibi uzun yıllar dergicilik yapan meslektaşlarımız çok iyi bilir. Elinizdeki dergiyle birlikte 150. Sayımızı yayınlamış oluyoruz. Alanında uzmanlaşmış bir yayın organı olarak inşallah 200. sayımızda sizlerle yeni ve daha farklı konseptlerle bir araya geliriz…
Teknolojiyi geliştirmek, ona sahip olmak günümüz dünyasının en önemli kazanımlarından birisi. Türkiye ne zaman kendisine tehdit olan unsurlarla mücadeleye girse o vakit hemen ambargolar başlar. Bu ambargolar kendi göbeğimizi kendimizin kesmesinin ne kadar önemli olduğunu bize idrak ettirir. Bunu ilk olarak Kıbrıs Barış Harekâtı ardından terörle mücadele safhasında gördük. Bugün ses getiren insansız hava araçlarının geliştirilme süreci de böyle oldu. Dışarıdan almak istediğiniz zaman satmak istemediler, sattıklarına ise belli kullanım kısıtları getirdikleri için elimiz kolumuz bağlı kaldı. İnsansız hava araçlarında özellikle muharebe alanında Türk ordusu en deneyimli orduların başında geliyor. Çünkü sahada bu ürünleri kullanmasını biliyor. TSK envanterine girenlerin dışında özel amaçlı geliştirmeler yapan firmalarımız da var. Demek ki ülke olarak bu teknolojiye hâkim olmaya başlamışız. Teknofest’in Azerbaycan’da gerçekleştirilmesini tam da bu nedenle önemsiyorum. Kardeş bir ülkede gerçekleştirilen festivalle bir yandan Türk Dünyasına özgüven mesajı verilirken diğer yandan geliştirdiğimiz teknolojileri uluslararası arenada sergiliyoruz. Bu sebeple teknolojiyi geliştiren her kim olursa olsun ön yargısız bakmak ve ülkemizin kıymetli bir değeri olduğu bilinciyle hareket etmemiz gerektiğine inanıyorum.
Barış Harekatı’ndan bu yana Türkiye olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne her türlü maddi manevi desteği, karşılık beklemeksizin veriyoruz, olması gerekende bu… Ancak bunun ötesine geçilmesi gerekmez mi? İki toplumlu bir anlaşma olmayacak gibi. Bu olmayacaksa oradaki devletimizi ve soydaşlarımızı kendi ayakları üzerinde durabilen bir yapıya kavuşturmak kötü mü olur? KKTC için geçmişte Bilişim Adası Çalıştayları yapıldı. Bu çalıştayların sonuç bildirileri yayınlandı, fakat bugüne kadar somut gelişmeler pek oldu diyemeyiz. Bilişim Adası vizyonun devam ettirilmesi ve ısrarla takibi öncelikle KKTC’deki yöneticilerimize düşüyor. Düşünebiliyor musunuz, KKTC’nin tamamı teknokent alanı ilan edilmiş! Peki bunun adaya etkisi nasıl olur?
Ülkemize dair başta teknoloji olmak üzere çevre ve diğer birçok konuda operatörler yarış halinde olurdu. Dikkatimizi çeken bir konu var. Son yıllarda operatörlerimizden biri bu konularda isteksiz mi desek, duyarsız mı desek veya başka sorunlar mı desek uzak duruyor görüntüsü veriyor. Ancak yukarıda saydığımız konulara duyarlılığını arttırarak sürdüren Türk Telekom’u tebrik ediyoruz.
Cumhuriyet dönemi modern mimarisini temsil ettiğini düşündüğüm İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) yeni halini geçen ay ilk kez yakından görme imkânım oldu. AKM içerisinde Türk Telekom Opera Salonu'nun açılış galası, spor, siyaset, kültür ve sanat dünyasından birçok ismin katılımıyla gerçekleştirildi. Böyle kıymetli bir eserin işletmesinin desteklenmesini, Türk Telekom gibi değerli bir markanın AKM özelinde sanata sahip çıkmasını çok önemli buluyorum.
Şanlıurfa için de bir hayalimiz var! Peygamberler şehri, tarihin sıfır noktası olan Şanlıurfa her türlü potansiyeli olup da bunu yetirince harekete geçirememiş bir ilimiz. Şanlıurfa’nın refah payını arttırmış, istihdam sorununu çözmüş, ekonomisini düzeltmiş, nitelikli insan kaynağı potansiyelini harekete geçirmiş bir ilimiz olmasını istiyoruz. Bu amaçla “Urfa 4.0: Tarihin Sıfır Noktasından Geleceğe” ana başlıklı Hazine ve Maliye Bakanlığı himayesinde, Teknoloji, Tekstil, Turizm, Tarım başlıklarında Şanlıurfa ilimize özel bir çalıştay gerçekleştiriyoruz. Çalıştay sonuç raporlarının özetini gelecek sayımızda dergimiz sayfalarında paylaşıyor olacağız.
Bu sayıda; dijital tarım konusunu ele aldık. Gıda krizinin ayak seslerinin hissedildiği günümüzde tarımın teknolojiyle buluşturulması ve tarımsal üretimde verim artışı önem taşıyor. Gelecekte inovatif tarım, tarım 4.0 ve hassas tarım uygulamalarını daha fazla duyacağız. Türkiye’nin şimdiden konuya özel önem göstermesi gerekiyor. Yeni sayımızda ayrıca Nokia Türkiye Ülke Müdürü ile yapmış olduğumuz röportaj da yer alıyor. Özgür Erzincan, Karel ile mobil iletişim teknolojileri ürünlerinin Türkiye’de üretilmesi için iş birliğine giden Nokia’nın yeni projeleriyle ilgili sorularımızı cevaplandırdı. Yazarlarımızın değerli yazıları ve sektöre dair haberlerimizin yer aldığı Haziran sayımızı ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz.