TURİZMDE TEKNOLOJİ DESTEKLİ UYGULAMALAR

Günümüzde turizm hareketlerinde gelişen teknolojinin etkisini inkâr etmek mümkün değildir. Özellikle 2008 yılından itibaren teknolojideki ilerleme ile birlikte kullanımı artan sosyal medya platformlarının, insanların tatil tercihlerinde büyük bir rolü bulunmaktadır. Covid-19 kaynaklı pandemiyle birlikte, turizmde de inovasyon uygulamalarını artırmak kaçınılmaz olurken, teknolojiden faydalanılma süreci de hız kazanmıştır.

Turizm, farklı mevsim ve zamanlarda gerçekleştirilen eylemlerden oluşmaktadır. Kişilerin turizm hareketlerine katılım motivasyonları da yine farklılık göstermektedir. Deniz-kum-güneş üçlemesi olarak bildiğimiz deniz turizmi dünya üzerinde en yoğun tercih edilen turizm türüdür. Kış mevsiminde popüler olarak karşımıza çıkan kayak sporuna ilgi duyan kişiler tarafından gerçekleştirilen faaliyetlere ise kış turizminde rastlanılmaktadır. Farklı bir kültürü, yeni bir yeri tanımak, tarihi olayların yaşandığı yerleri görmek amacıyla yapılan dünya mirasını içeren kültür turizmi ve son yıllarda revaçta olan gastronomi turizmi gibi birçok farklı alanda gerçekleştirilen turizm faaliyetlerinden söz etmek mümkündür. Turizm ve hava koşullarını birlikte ele almamız gerektiği için, turizm ve teknoloji kavramlarını kullanırken küresel ısınma ve iklim değişikliği krizini göz ardı etmemek gerekmektedir. Dönemin koşullarına uygun gelişmeleri takip etmek kadar ortak evimiz olan dünyanın geleceğine dair aktarımın da doğru bir şekilde planlaması büyük önem taşımaktadır.

Olumlu ya da olumsuz gelişmeler neticesinde yukarıda da kısaca değindiğim gibi özellikle turizmde teknoloji enstrümanlarına son dönemde daha sık başvurulmaya başlanılmıştır. Dünya üzerinde turizm sektörü ve teknolojiyi bir araya getiren pek çok örnek bulunmaktadır. Bunlardan biri olan Henn-na Hotel; 2015 yılında Japonya’nın Nagasaki Eyaleti’nde kurulan, Japonca’da ‘’tuhaflığı kucaklayan’’ anlamına gelen bir oteldir. Kurulmasından kısa süre sonra yoğun bir turist ilgisiyle karşılaşarak aynı zamanda Guiness Rekorlar Kitabı’na girmeyi de başarmıştır. Otel sahibi Hideo Sawada, böyle bir otel kurma düşüncesinin ülkesindeki anime ve manga robotlarına duyulan ilgiden kaynaklandığını belirtmektedir. Kurulduğu ilk zamanlarda robotlar hariç 30 personelin çalıştığını, sonrasında ise çalışan sayısının 7’ye düşürüldüğü ifade edilmektedir. Yapay zekâ teknolojisinin hayatımıza girmesiyle birlikte Japonya bu teknolojiden ilk fayda sağlayan ülkelerden biri olmuştur. Robotların Japonca, Korece, İngilizce ve Mandarin olmak üzere dört dil konuşma özelliği bulunmaktadır. Ayrıca Unibo adında bir robotun otelde konaklayan misafirlere yakınlarda ihtiyaç duyacakları yerleri tarif ettiği de vurgulanmaktadır. Hemen hemen bütün hizmetleri robotlar aracılığıyla veren otel, personel maliyetlerinden kurtulduğu için ciddi bir kar yaptığını da dile getirmektedir. Japonya’da bulunan diğer otellere nazaran daha uygun fiyatlı olması da merak edenler için oteli yine cazip kılan nedenlerden biri olarak gösterilmektedir. İnovasyon anlamında büyük bir atılım olarak öne çıkan Henn-na Hotel, personel giderlerinin azalmasının yanı sıra rakiplerine göre farklı bir konsept oluşturması nedeniyle de sıklıkla tercih edilmektedir. Kültür turizmi kapsamında turistler tarafından en çok ziyaret edilen Louvre Müzesi ise; 24 Ekim 2019 tarihinde HTC VIVE Arts iş birliği ile sanal gerçeklik teknolojisi ile müze turu yapma imkânını sunan ilk müze olmuştur. Louvre müzesinde yer alan ve tarihi anlamda büyük öneme sahip birçok tablo, HTC ve sanal gerçeklik üzerine faaliyet gösteren Emissive prodüksiyon şirketi ortaklığıyla sanal ortamda sergilenmiştir. Teknolojiyi ve sanatı bir araya getiren ve bu alanda önemli bir yenilik olarak gerçekleştirilen sanal ziyaretler dünyadaki sanatseverlerin mesafe problemini de ortadan kaldırarak farklı bir deneyim yaşamalarını sağlamıştır. Söz konusu örneklere istinaden ülkemizde de son yıllarda özellikle müzeler konusunda büyük yenilikler yapılmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Müze Kart uygulaması ile kişilerin ziyaret sırası beklemesinin önüne geçilirken, aynı zamanda çeşitli indirimler de sağlanarak üyelik sistemi de hayata geçirilmiştir. Müze Kart ile ülkemizde bulunan 350’den fazla müze ziyaret edilebilmekte olup Topkapı Sarayı içerisinde bulunan Harem Dairesi, Aya İrini Anıtı, Beykoz Cam Müzesi, Efes Örenyeri içerisinde bulunan Yamaçevler, Göreme Açıkhava Müzesi içerisinde bulunan Karanlık Kilise, Sedir Adası ve İstanbul Sinema Müzesi gibi bazı yerler için ayrıca bilet alınması gerekmektedir.

Son yıllarda teknoloji kullanımının hayatımızdaki yerinin artmasıyla birlikte gerek konaklama işletmelerinde gerekse de kültür turizmi kapsamında ziyaret edilen bölgelerde de önemli yenilikler yapılmıştır. Turistlere ev sahipliği yapan işletmelerde kullanılan uygulamalar ile istek ve ihtiyaçlara karşı hızlı çözümler geliştirilmiştir. Birçok her işletmenin online ve interaktif uygulamaları ile kişiler birçok konuda zaman tasarrufu yapabilmektedir. Kültür turizminde önemli yer tutan müzeler ve tarihi bölgelerde rehbere ihtiyaç duymadan resimler, fotoğraflar, videolar gibi interaktif anlatımlar ile ziyaretçilere yardımcı olunmaktadır. Artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik gibi son dönemde sıklıkla kullanılan teknolojilere ülkemizde de son dönemde rastlanılmaktadır. Ankara’da bulunan Anadolu Medeniyetler Müzesi’nde, teşhirdeki objelerle ilgili daha detaylı bilgiyi ziyaretçiye ulaştırabilmek adına bir mobil artırılmış gerçeklik uygulaması geliştirilmiştir. Bu şekilde ziyaretçi, daha çok ilgisini çeken eser ile ilgili bilgiye hızlı ve kolay bir şekilde erişebilmektedir. Geliştirilmiş olan 3D nesne tanıma teknolojisi ile ziyaretçiler akıllı telefon kameralarını kullanarak telefonu vitrine doğru tuttuklarında seçtikleri eser otomatik olarak tanınmakta ve ilgili eser detayları ekranda kullanıcıya detaylı bir şekilde sunulmaktadır. Müzede eser içeriklerinin yazılı okunma imkânı olduğu gibi istenildiği takdirde telefon hoparlörü ya da kulaklık aracılığıyla sesli olarak da dinlenebilme seçeneği bulunmaktadır. Mardin’de oluşturulan Mardin Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tanıtım Merkezi, Mardin AR adıyla uygulamaya koyduğu artırılmış gerçeklik teknolojisi ile 22 tane yapıyı üç boyutlu olarak canlandırarak ziyaretçiyi tarihte bir yolculuğa çıkarabilmektedir. Bu yerli uygulama ile Mardin turizminin daha da canlanması ve şehrin bilinirliğinin daha da artmasının sağlanması amaçlanmaktadır. Dünyanın en zengin mozaik koleksiyonlarından birine sahip Hatay Arkeoloji Müzesi’ndeki mozaikleri, tarihi eserleri ve sanat eserlerini, Hatay’a ait diğer kültürel zenginlikleri dünyaya tanıtmak amaçlanarak bir sanal müze projesi oluşturulmuştur. Göbeklitepe Müzesi’nde ise 360 derecelik sanal tur ile sanal gezi imkânı sunulmaktadır.

Yukarıda değindiğim örnekleri ülkemizde ve dünyada bulunan birçok yer ile artırmamız mümkündür. Özellikle bölgeyi ziyaret etmeden sanal turlar aracılığıyla söz konusu gezilerin yapılması günümüzde önemli yer tutmaktadır. Çeşitli teknolojik araçlardan faydalanma durumu turizm sektöründe ilerleyen süreçte artarak devam edecektir. Temel olarak merak duygusuyla ve istekler çerçevesinde gerçekleştirilen turizm hareketleri dönemin koşullarına uygun olarak yenilenip güncellenecektir. Sürdürülebilir bir turizm politikası çerçevesinde teknolojinin kullanılması kaçınılmazdır. İnsan için insana uygun olana uyum sağlamak için bütün turizm paydaşlarının dönem koşullarına uyum sağlaması gerekmektedir.