KAMU GÜVENLİĞİ VE ACİL DURUM HABERLEŞME SİSTEMİ

Kamu Güvenliği ve Acil Durum Haberleşmesi: Kamu güvenliği ve acil yardım hizmeti sunmak üzere görevlendirilmiş kurum ve kuruluşlar ve bu alanda faaliyet gösteren birimlerce kullanılacak olan; ses, görüntü ve genişband veri iletimine imkân sağlayan sayısal kablosuz haberleşme sistemi olarak tanımlanmaktadır.

Kamu Güvenliği ve Acil Durum söz konusu olduğunda ihtiyaç duyulacak altyapıların başında haberleşme altyapısı gelmektedir. Ülkemizde Kamu Güvenliği ve Acil Durum amacıyle görev üstlenen ve buna ilişkin haberleşme sistemlerinin kullanıcısı durumundaki kurum ve kuruluşlardan bazıları şunlardır;

  • Kolluk kuvvetleri (Polis, Jandarma vb.)
  • Afet ve Acil Durum yönetimi birimleri (AFAD vb.)
  • Sağlık birimleri (Ambulans vb.)
  • Yerel Yönetim birimleri (İtfaiye, doğalgaz, zabıta vb).
  • Sivil Toplum Kuruluşları (Kızılay vb.)
  • Görev-Sorumluluk alanları itibariyle sisteme ihtiyaç duyan çeşitli kurum ve kuruluşlar

Yıllardır gündemde olmasına ve bu konuda çeşitli çalışmalar yapılmış olmasına rağmen günümüz Türkiye’sinde bu birimlerinin tümünün ve tüm haberleşme ihtiyaçlarının karşılanabileceği bir Kamu Güvenliği ve Acil Durum haberleşme sistemi mevcut değildir. Her bir kurum ihtiyacını ya kendi kurduğu ya da mevcut Telekom şebekeleri üzerinden karşılamaya çalışmaktadır.

Son yıllarda karşılaştığımız deprem ve sel gibi büyük boyutlu afetler ortaya çıkarmıştır ki böyle durumlarda en kritik ihtiyaçların başında Haberleşme gelmektedir. Kahraman Maraş merkezli deprem felaketi göstermiştir ki mevcut haberleşme alt yapılarımız büyük çöküntü yaşamış, uzunca bir süre haberleşme sağlanamamıştır. Bu dönemde ayakta kalan tek sistemin JANDARMA Komutanlığı tarafından kurulan JEMUS sistemi olmuştur.

JEMUS sistemi, ASELSAN ve NETAŞ tarafından yerli olarak üretilen APCO teknolojisine sahip, VHF bandında çalıştığı için geniş kapsama alanına sahip ancak düşük trafik ve veri iletim kapasitesinde, daha çok kırsal alanlar için uygun olan ve Türkiye’nin önemli bir kısmını kapsayan bir Darband Telsiz Haberleşme (LMR) şebekesidir. JEMUS istasyonları 9 şiddetinde depreme ve 300 km rüzgâr hızına dayanıklı tasarlanmış, jeneratör ve akü yedekleme üniteleri sayesinde uzun enerji kesintilerinde bile çalışabilir yapıdadır.

Ülkemizde halen eski teknoloji Analog tesiz sistemleri yanında, JANDARMA’nın APCO teknolojisi, POLİS’in bazı yerlerde TETRA, bazı yerlerde DMR teknolojisi, bazı BELEDİYE’lerin TETRA teknolojisi olmak üzere farklı teknolojiler ve entegre olmayan sistemler kullanılmakta bu da olağan üstü durumlarda haberleşememe problemlerine neden olmaktadır.

Türkiye’de çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarınca kurulmuş bulunan, farklı standart ve ölçeklerde çok sayıda ayrık ve birbirleri ile entegre çalışmayan haberleşme altyapıları kurulması üzerine, bunun önüne geçmek üzere, 05.12.2008 tarihli ve B.02.0.GGM/460/02854 sayılı Başbakanlık Genelgesi yayınlanmıştır. Buna göre, “...kamu güvenliği ve acil yardım haberleşme sistemlerinin aynı standartlarda ve tek bir altyapı üzerinden sağlanması...” şeklindeki tarif edilen bir altyapının kurulması veya kurdurulması görevi Ulaştırma Bakanlığına (yeni adıyla UAB) verilmiş olup kamu kurum ve kuruluşlarının acil durum haberleşmesi ihtiyaçlarını UAB Bakanlığınca kurulacak olan altyapı üzerinden sağlayacağı ifade edilmiştir. Ayrıca;

5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ile “Elektronik haberleşmenin doğal afetler ve olağanüstü haller nedeniyle aksamamasını teminen gerekli tedbirleri almak ve koordinasyonu sağlamak. Haberleşmenin aksaması riskine karşı önceden haberleşmenin kesintisiz bir biçimde sağlanmasına yönelik alternatif haberleşme alt yapısını kurmak, kurdurmak ve ihtiyaç durumunda söz konusu sistemi devreye sokmak.”

655 sayılı KHK ile de “a) …acil durum haberleşmesine yönelik politika, strateji ve hedefleri belirlemek ve uygulanmasını takip etmek. b) …acil durum haberleşmesine yönelik hizmet politikalarını ve yürütülme esaslarını belirlemek ve uygulanmasını takip etmek. c) …acil durum haberleşmesine yönelik altyapı ve hizmetleri planlamak, kurmak, kurdurmak, işletmek, işlettirmek, geliştirmek ve bu alandaki farklı seçeneklerin birbirini tamamlayıcı şekilde yürütülmesini sağlayacak esasları belirlemek ve denetlemek...” görevleri bugünkü adıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı-UAB verilmiştir.

UAB, 29 Haziran 2012 tarih ve B.11.0.HGM.0.01.01.00-404.17/1287 sayılı yazısı ile “…gerekli altyapının kurulum tedariğinin ilgili hüküm çerçevesinde Savunma Sanayi Müsteşarlığınca (SSM) karşılanması…”nı Milli Savunma Bakanlığından talep etmiştir.

SSM, yeni başlamakta olan ULAK Haberleşme projesinin kapsamına Kamu Güvenliği konusunu da ekleyerek hem şehir merkezlerinde kullanmak üzere TETRA standardında Darband Kamu Güvenliği Baz istasyonu geliştirilmesi hem de geliştirilecek Genişband (LTE) Baz İstasyonuna Kamu Güvenliği Haberleşme özellikleri eklenmesini hedeflemiştir.

SSM bunun yanında, 2014 yılında ABD’de bulunan bir Türk akademisyene konuyu tüm detaylarıyla inceleyen ve çözüm önerileri de sunan “A NATIONWIDE BROADBAND PUBLIC SAFETY NETWORK FOR TURKEY– FEASIBILITY REPORT” isimli bir rapor hazırlatmıştır.

Ancak o günlerden beri yaklaşık 10 yıldan fazla zaman geçmesine ve yapılan bunca çalışma ile birlikte 2008 tarihli Başbakanlık Genelgesine talimat edilmesine (…kamu güvenliği ve acil yardım haberleşme sistemlerinin aynı standartlarda ve tek bir altyapı üzerinden sağlanması…) rağmen tüm Türkiye sathına yayılmış ve ilgili kurumların tümüne hizmet verecek aynı standartta tek ve ortak bir altyapı kurulması başarılamamıştır. ULAK projesi başka yönlere evrilmiş, Kamu Güvenliği ile ilgili kısımları sonuçlandırılmamış ya da devreye alınmamıştır.

O günlerden bu günlere olumlu tek gelişme JEMUS sisteminin yaygınlaşmaya devam etmesi ve Jandarma dışındaki kurumların bazılarının da bu şebekeyi kullanmaya başlamalarıdır.

Mevcut kamusal haberleşme şebekeleri (TT, TURKCELL, VODAFONE vb.) günlük ve normal koşullardaki ihtiyacı karşılamak için tasarlanmış ve kurulmuşlardır. Afet gibi olağan üstü durumlarda tam kapasite ve performansta hizmet vermeleri beklenemez. Ancak bu, onların olağan üstü durumlar için tedbir almaları gerekmediği anlamına gelmez. Örneğin şehir merkezlerinde kapasitesi sınırlı ama kapsaması yüzde yüz olan ve bina üstlerine değil uygun yerlerde afetlere dayanıklı yüksek standartlı kule (JEMUS standartlarında) üzerinde Şemsiye Baz İstasyonları kurmaları; uydu bağlantılı Mobil Baz istasyonları sayısını arttırmaları yapılması gerekenler arsındadır.

Günlük hayatta ihtiyaç duyulan tüm elektronik haberleşme yöntem ve uygulamaları Kamu Güvenliği ve Acil Durum amacıyla da kullanılmak durumundadır. Bunlar;

  • Ses haberleşmesi (DARBANT)
  • Metin (text) temelli bilgi sorgulama (DARBANT)
  • Hızlı İnternet bağlantısı (GENİŞBANT)
  • Resim ve Video temelli görüntü iletimi (GENİŞBANT)
  • Gerçek zamanlı (real time) görüntü iletimi (GENİŞBANT)
  • Yüksek çözünürlüklü (HD) video iletimi (GENİŞBANT)

Bu ihtiyaçların tümünün, kullanılmakta olan mevcut geleneksel darbant telsiz (Land Mobile Radio –LMR) teknolojilerinin (APCO/P25, TETRA, DMR vb.) hiçbiri ile karşılanması mümkün değildir. Bu teknolojilerle yukarıda sıralanan ihtiyaçların ancak ilk ikisini tadminkar bir seviyede karşılamak mümkündür. Diğer ihtiyaçların karşılanabilmesi ancak yeni nesil genişbant telsiz (Long Term Evolution – LTE) teknolojileri ile mümkün olabilmektedir.

YENİ NESİL KAMU GÜVENLİĞİ VE ACİL DURUM HABERLEŞME PLATFORMU

Özellikle 2010 yılından sonra tüm dünyada Kamu Güvenliği ve Acil Durum Haberleşme konusunda yeni yöntem arayışları hız kazanmıştır. ABD, Kanada, Avustralya, Brezilya, Japonya başta olmak üzere çok sayıda ülke geleneksel darband telsiz teknolojileri (LMR) ve genişbant telsiz teknolojisinin (LTE) birlikte kullanıldığı Hibrid Şebeke çalışmalarını başlatmışlardır. Ayrık yapılardan farklı teknolojideki şebekelerin bir arada kullanıldığı hibrid şebekeler döneminde olduğumuz bu günlerde, uzun dönemde tüm hizmetler için LTE tabanlı tek şebeke hedeflemektedir.

Kamu Güvenliği ve Acil Durum Haberleşme Platformu olarak adlandırmak istediğim ve yurt çapında konu ile ilgili tüm kurum ve kuruluşlara hizmet vermek üzere kurulacak LMR & LTE temelli ortak bir hibrid şebeke ile Türkiye, hem olağan üstü durumlar ve afetlerde sıkça yaşanan haberleşememe probleminden kurtulmuş olacak hem de bunu tamamen yerli ürünler ile gerçekleştirip başka ülkelerde de Pazar bulma şansına sahip olacaktır.

Platform, iki ayrı iletişim teknolojisinin birlikte kullanılması ile oluşturulmaktadır. Bunlar;

  1. Geleneksel darbant telsiz haberleşmesi için : Sayısal telsiz (LMR)

APCO/P25, TETRA, DMR teknolojileri

  1. Yeni nesil genişbant hizmetleri için : Kablosuz genişbant (LTE)

LTE teknolojisi (4G, 5G ve ötesi)

Birbirleri için tamamlayıcı nitelikteki bu teknolojilerin (LMR & LTE) birlikte kullanımı ile Kamu Güvenliği ve Acil Durumlarda ihtiyaç duyulan her türlü ses, veri ve görüntü temelli haberleşme ihtiyaçlarının tümünü karşılanır hale gelecektir.

LMR ve LTE teknolojilerinin birlikte kullanıldığı Kamu Güvenliği ve Acil Durum Haberleşme Platformu şebekesinin aşağıdaki şematik gösteriminden de anlaşılacağı üzere hibrid bir yapı oluşturulmaktadır.

Bu yapıdan da anlaşılacağı üzere, telsiz erişim (radyo) tarafında LMR (APCO ve/veya TETRA) ve LTE (4G/5G) baz istasyonu birlikte kullanılırken merkezde (core network), veri tabanları, yönetim sistemleri, uygulamalar ve komuta-kontrol birimleri ortak olarak kullanılmaktadır.

Bu şebekede kullanılacak alt birim ve cihazların tamamına yakını başta ASELSAN olmak üzere NETAŞ, ULAK vb. yerli teknoloji şirketleri tarafından sağlanabilecek durumdadır. Dolayısıyla yurtdışına bağımlılık ve kaynak transferi yok denecek kadar az olacaktır.

Şebeke elemanlarının yerli kaynaklardan karşılanabiliyor olması Haberleşme Güvenliği açısından da hayati öneme sahiptir.

EN DÜŞÜK FREKANS ile EN AZ İSTASYON kullanılarak EN GENİŞ KAPSAMA

Frekans düşdükçe kapsama alanı büyüyeceğinden daha az baz istasyonu kullanmak ve yatırım maliyetini azaltmak için olabilen en düşük frekansı kullanmak doğru olur. Ancak frekans düşdükçe taşınabilecek trafik te azalmaktadır. Dolayısıyle frekans-kapsama alanı-trafik arasında bir optimizasyon gereklidir.

Kamu Güvenliği ve Acil Durum haberleşmesi amaçlı LMR için hangi frekansın kullanılacağı gerek ITU tarafından yapılan küresel spektrum planlamasında ve gerekse BTK tarafından yapılan milli frekans planından belirlenmiş durumdadır. VHF’de 138-174 Mhz, UHF’de 380-400 Mhz bantları olarak belirlenen bu frekanslar zaten halen bu amaçla kullanıma devam edilmektedir.

LTE için ise durum biraz farklıdır. Dünya Telekomunikasyon Birliği (ITU) tarafından IMT ve IMT Advanced için çok sayıda değişik bandın kullanımına imkan tanınmaktadır. 450 Mhz’den, sayısal yayıncılığa geçilmesi ile boşalacak (sayısal bölünme) 700 ve 800 Mhz bantlarına, halen mobil haberleşme (2G, 3G) için kullanılmakta olan 900, 1800 ve 2100 Mhz bantlarından, onların ötesinde 2,5 ve 3,5 Ghz bantlarına olmak üzere spektrumun RF bölümünde çok sayıda bant 4G (LTE) için kullanılabilir durumdadır.

Bu bantlardan en geniş kapsama alanı sağlayan, dolayısıyle bir gölgenin kapsanmasında en az sayıda baz istasyonu gerektiren 450-470 Mhz bandı düşük trafik yoğunluğu olan kırsal bölgeler için tercih edilmektedir. Kapsama açısından en avantajlı olduğu tartışılmaz olan 450-470 Mhz bandı, trafik taşıma kapasitesi açısından en zayıf olandır. Aynı zamanda 20 Mhz’lik bu bandın ticari kullanımı mümkün olmadığından kırsal alanda Kamu Güvenliği ve Acil Durum haberleşmesi amaçlı LTE için kullanılmaktadır (Brezilya, Finlandiya).

Kamu Güvenliği ve Acil Durum Haberleşme şebekesinde Genişbant erişim sağlamak için LTE teknolojisinin kullanılması amacıyla ABD’de 700 Mhz, Avrupa’da 800 Mhz bantlarının kullanılması tercih edilmektedir. Bu şebekelerin gerektiğinde halkın haberleşmesi için de kullanılabilmesi için (ticari şebekelerin sıkıştığı zamanlarda yük paylaşımı yapmak üzere) söz konusu bu bantlar özellikle şehirlerde tercih edilmektedir.

900 Mhz ve üzeri bantlar ise, frekas yükseldikçe kapsama açısında dezavantajlı hale gelmelerine rağmen trafik kapasitesi açısından ise avantajlı olurlar. Bu nedenle tüm dünyada bu bantlar ticari şebekelere tahsis edilmektedir. Ticari şebekelerin daha düşük trafik yoğunluklu yerler için 900 Mhz, yüksek trafik yoğunluklu şehir merkezleri için ise 1,8, 2,5 ve 3,5 Ghz gibi yüksek frekans bantları tercih edilmektedir.

DÜNYA UYGULAMALARI

Avrupa ülkeleri bu konuda biraz yavaş kalmakla birlikte ABD, Kanada, Avustralya, Brezilya, Japonya başta olmak üzere çok sayıda ülke geleneksel darband telsiz teknolojileri (LMR) ve genişbant telsiz teknolojisinin (LTE) birlikte kullanıldığı Hibrid Şebeke yapısı kullanılmaktadır.

Bu konuda öncü ülkelerden biri olan ABD’de National Telecommunications & Information Administration (NTIA) altında faaliyet göstermekte olan First Responder Network Authority (FirstNet) adlı bir yapı oluşturulmuştur. FistNet oluşumana tahis edilen frekans ve sağlanan kaynaklar ile tüm ABD sathında (eyalet ayrımı olmaksızın) Kamu Güvenliği amaçlı tek bir LTE ağının kurulması ve işletilmesi görevi verilmiştir.

SONUÇ VE ÖNERİLER

Kamu Güvenliği ve Acil Durum söz konusu olduğunda ihtiyaç duyulacak altyapıların başında haberleşme altyapısı gelmektedir. Kamu Güvenliği ve Acil Durum Haberleşme Platformu olarak adlandırmak istediğim ve yurt çapında konu ile ilgili tüm kurum ve kuruluşlara hizmet vermek üzere kurulacak LMR & LTE temelli ortak bir hibrid şebeke ile Türkiye hem kaybettiği yılları telafi edecek hem de dünyadaki bu yöndeki gelişmeleri yakalayan ülkelerden biri olacaktır.

Bunun başarılabilmesi için önerilerim;

  • Kamu Güvenliği ve Acil Durum konusunda görev ve sorumluluğu bulunan ve asli işi şebeke işletmeciliği olmayan hiçbir kurum ve kuruluş kendi özel haberleşme altyapısını oluşturmamalıdır,
  • Bu kurum ve kuruluşlar asli alanlarına odaklanmalı, ayrı bir uzmanlık ve faaliyet alanı olan elektronik haberleşme altyapısı kurmak ve işletmek, bu konuda görevlendirilecek bir kamu kurumuna (örneğin TÜRKSAT, ULAK vb.) ya da yetkilendirilecek bir özel işletmeciye bırakılmalıdır,
  • Türkiye çapında tek bir ortak şebeke olarak kurulacak Kamu Güvenliği ve Acil Durum Haberleşme Platformu, bu konuda faaliyet gösteren tüm kurum ve kuruluşlara darbant (LRM) ve genişbant (LTE) temelli elektronik haberleşme hizmetlerini servis olarak sunmalıdır,
  • ULAK projesinin ihmal edilen Kamu Güvenliği ile ilgili bölümleri ve yerli TETRA baz istasyonu hızla tamamlanarak bu şebeke için ihtiyaç duyulacak yerli ürünler hazır hale getirilmelidir.
  • En ekonomik çözüm için frekans olarak,
    • LMR için zaten belirlenmiş olan kırsalda 138-174 Mhz, şehirlerde 380-400 Mhz bantları,
    • LTE için ise kırsal alanda 450-470 Mhz, şehirlerde 800 Mhz bandı kullanılmalıdır,
  • BTK tarafından bu frekanslar Milli Frekans Planında Kamu Güvenliği ve Acil Durum haberleşmesi için ayrılmalı ve gerektiğinde Evrensel Hizmet amacıyla da kullanmak üzere Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına tahsis edilmelidir.
  • Oluşturulacak altyapıda kullanılacak teknolojilerin seçiminde yabancı firmaların lobilerinin etkisinde kalınmadan ve bu lobicilerin dayattığı teknik parametrelerden ziyade, ağılıklı olarak ihtiyacın karşılanması, toplam sahip olma maliyeti, yerli tasarım ve üretim, teknik destek, güvenlik vb. dikkate alınarak karar verilmelidir,

Kamu Güvenliği ve Acil Durum Haberleşme Platformu, mevcut Kamusal Haberleşme şebekelerinden farklı olarak daha yüksek güvenlik standartları (9 şiddetinde deprem, 300km/s rüzgar hızı, kar ve dona karşı dayanıklı), çifte yedekli (uydu, radyolink, fiber) iletim (transmisyon) hatları, çifte yedekli (şehir şebekesi, jeneratör, rüzgar ve güneş) enerji kaynaklı ve yüksek yedekleme akü kapasiteli gibi özelliklerde bina üzeri yerine özel kuleler üzerinde antenleri olan bir şebeke olarak bir an önce kurulup olağan üstü olmayan durumlarda da ilgili kurum ve kuruluşların kullanımına sunulmalıdır.

Bu günlerdeki deprem felaketinde olduğu gibi her büyük felaket durumunda haberleşememe krizi yaşanmaktadır. Bu durumun müsebbipleri, gerekli altyapıların kurulmasını engelleyenleri ya da görevini yapmayanları mutlaka araştırılmalı ve sorgulanmalıdır.

KAYNAKÇA

  • Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, “2014-2018 Stratejik Planı”
  • Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, “Kamu Güvenliği ve Acil Yardım Haberleşme Sistemi Altyapısı Kurulması ve İşletilmesine İlişkin Fizibilite Raporu 2017
  • MSB, Savunma Sanayi Müşteşarlığı (SSM) “A Nationwide Broadband Public Safety Network For Turkey-Feasibility Report 2014
  • 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi
  • 05.12.2008 tarihli ve B.02.0.GGM/460/02854 sayılı Başbakanlık Genelgesi
  • http://www.npstc.org/index.jsp
  • http://www.ntia.doc.gov/category/public-safety
  • https://www.itu.int/itu-d/sites/emergency-telecommunications/