2030 YILINDA AÇIK ŞEBEKELER

2030’lar metaverse’ün gerçeğe dönüşme yolunda ilerleyeceği bir dönem sürecidir. Sayısal ikizler, genişletilmiş gerçeklik (XR) ve sayısal-fiziksel füzyon gibi kavramları birleştirerek bir bakıma daha yeni hayal etmeye başladığımız bu dönem, iş birliği yapmamıza ve iletişim kurmamıza olanak tanıyan yeni bir dünya olacak.

2030'a yönelik teknoloji vizyonumuzda her şeyin temelinde şebeke yatmaktadır. İnsanları ve nesneleri birbirine bağlamak ve büyük hacimli verileri anında taşımak için sağlam, güvenli ve yüksek performanslı şebekeler olmadan diğer teknolojilerden hiçbir fayda elde edemeyiz. Bu bağlamda açık şebeke, 2030'a doğru ilerlerken şebeke yeniliğini yönlendirecek.

Gelişmiş-5G ve gelecekteki 6G şebekelerini işletenler için bu durum, heyecan verici bir olasılık olarak görülmelidir. Ancak 6G dünyasında değer yaratmak için ihtiyaç duyulan yenilikler, şebekelerin tasarlanma, inşa edilme, işletilme, sürdürülme ve paraya dönüştürülme biçiminde temel değişiklikler yapmak anlamına gelecek. Ve bu amaçla, daha açık ve işbirlikçi bir yaklaşım başarı için gerekli olacaktır.

Dünyanın 2030’a doğru giden Teknoloji Vizyonunda artık bireysel davranışlar devre dışı olacak, kimse bu devasa şebekeyi tek başına yapamayacak. Bunun için bir ekosisteme, ortaklara ve iş birliğine ihtiyacımız olacak.

Yeni uygulamaları ve iş modellerini desteklemek için şebekelerin evrim geçirmesi gerektiğinden açık şebeke kavramı çok önemlidir. 2030 vizyonumuzda, şebeke hem iş hem de teknoloji düzeyinde açık iş birliğini gerektirecek bir dizi kritik özelliğe sahip olacak.

Bir "şebekelerin şebekesinde”, yüksek hızlı, yüksek kapasiteli kapsama alanı sağlamak için sabit, mobil ve uydu şebekeleri sorunsuz bir şekilde birlikte çalışacaktır. Özellikle dünyada küreselleşmeden uzaklaşmaya yönelik mevcut eğilimin standartların parçalanması riskini yarattığı göz önüne alınırsa, açık standartlar burada önemli bir rol oynayacak ve telekom endüstrisi genelinde ve ötesinde genel bir iş birliğini gerektirecektir.

Nokia'nın Strateji ve Teknoloji Organizasyonunda Stratejik Ortaklıklar Başkan Yardımcısı Chris Jones, bu konuda şunları söylüyor; "Telekomünikasyon alanında standardizasyon üzerinde çalışma ve uyumluluğu ve küresel ölçekte birlikte çalışmayı sağlama konusunda harika bir geçmişimiz var ve bu alanda her zaman büyük başarılar elde ettik."

Şebekelerin şebekesi, herkesi ve her şeyi birbirine bağlayarak kimsenin yeni, sarmal, fiziksel-sayısal dünyanın faydalarını kaçırmamasını sağlayacak. Telekom hizmet sağlayıcılarından kapsama alanlarını yetersiz hizmet alan konumlara ve topluluklara genişletmeleri istenecek, bu da şebeke açıklığını benimsemeye hazır olan operatörler için yeni fırsatlar sunabilir.

Örneğin Brezilya'daki en büyük sabit ve dördüncü büyük mobil telefon operatörü olan Oi S.A. mobil altyapısını diğer operatörlere açarak işletmesini mücadele eden bir mobil operatörlükten gelişen bir nötr host’a[1] dönüştürdü. Oi Brezilya'nın vizyoner yeni CEO'su Rodrigo Abreu, bu durumu: "Sahada çok sayıda altyapı varlığımız var ve bu nötr şebekenin Brezilya'daki tüm operatörlere hizmet vermesine izin vererek, bu varlıklardan elde ettiğimiz getiriyi en üst düzeye çıkaracak" diye açıklıyor.

Dünyadaki telekom şebekeleri ve bunları sağlayan operatörler için gerekli olan en büyük gelişmelerden biri, çok çeşitli tüketici ve endüstriyel kullanım durumlarını destekleme yeteneği olacaktır. Başlangıçta gördüğümüz kamu hizmeti sağlayıcısı tarafından kullanılan uygulamalar, örneğin otomatik bir fabrikanın veya bir bulut oyun sağlayıcısının ihtiyaç duyduklarından çok farklı olacaktır.

Bu ihtiyaçların karşılanması, operatörlerin özel çözümler geliştirmek için web ölçekleyicileri, bağımsız yazılım üreticileri, donanım sağlayıcıları ve diğerleriyle birlikte çalışmasını gerektirecektir. Bu, işletim modelinde tek sağlayıcılıktan ekosistem oyuncusuna büyük bir geçiş anlamına gelir. Aslında operatörler, tüm hizmetler için tek dağıtım aracı olamayacakları gerçeğini biliyorlar. Ancak rollerinin değişmesi gerekecek, aksi takdirde kamu hizmeti tipi bir bağlantı modeline mahkûm olacaklar ki çoğu kişi bunun operatörlerin istedikleri bir rol olmadığını düşünüyor.

Nokia’nın Açık Kaynak İnisiyatifi Başkanı Jonne Soininen'e göre zorluğun bir kısmı, yeni çözümlerin gerekli olacağı tüm alanları öngörmenin kolay olmaması, bu nedenle anında iş birliğine izin veren bir modele sahip olmak çok önemli. "Neye ihtiyaç duyulduğunu önceden belirlemek yerine, bugün var olmayabilecek oyuncular aracılığıyla gelen yeni kullanım durumlarına açık olmak gibi bir zihniyete sahip olmak daha da önemlidir" diyor, Soinien.

 

Önümüzdeki yıllarda, Açık Uygulama Programlama Arayüzleri (UPA: bir yazılımın başka bir yazılımda tanımlanmış işlevlerini kullanabilmesi için oluşturulmuş bir tanım bütünüdür) ve hizmet olarak şebeke sunumu anahtar öneme sahip olacaktır.

Geleceğin yenilikçi, şebeke-merkezli hizmetlerini oluşturma, yalnızca iş ve ortaklıklar düzeyinde daha fazla açıklık (erişilebilirlik) gerektirmeyecek. Şebekenin kendisinin daha açık olması gerekecek, böylece işlevleri ve verileri yeni çözümlere kolayca dahil edilebilecek ve özellikle, bu çözümler iş açısından kritik şebeke güvenilirliği ve performansı vaatlerini yerine getirebilecek.

Nokia’nın Stratejik Ortaklıklar Başkan Yardımcısı Chris Jones; “Servis sağlayıcılar, şebekelerini başkalarının üzerine inşa edebileceği bir platform olarak açmak zorunda kalacaklar. Web ölçekleyicilerin (Google, Amazon, Netflix gibi) bulutla birlikte çok iyi yaptığı bu uygulamayı şebeke şirketlerinin de yapması gerekecek.”

Bu uygulama, esnek bileşenlerin ve açık Uygulama Proglamlama Arayüzlerin başarının anahtarı olacağı bir hizmet olarak yeni bir şebeke dünyasını başlatıyor. Soininen, "Şebekede açıklık yoksa, böyle bir şebeke değişen çağın gereksinimlerini karşılayamaz" diyor ve ekliyor: “Şebekeler eskisi kadar yekpare olmayacak. Hizmet olarak sunulabilecek her şey hizmet olarak sağlanacaktır.”

Jones'a göre açık Uygulama Programlama Arayüzleri, haberleşme hizmet sağlayıcıların bir ekosistem ortamında değer sunmak ve sadece haberleşme altyapısı sağlama katmanına yeniden düşmekten kaçınmak için bakabilecekleri bir yoldur. Jones, haberleşme hizmet sağlayıcılarının web ölçekleyicilerine göre avantajlı oldukları noktanın endüstri, hükümet ve toplumla olan yerel bağlantıları olduğunu ve bunun da web ölçekleyicilerin ele alamayacakları kadar büyük fırsatlara kapı açabileceğini söylüyor.

Bu açık Uygulama Programlama Arayüzlerden etkili bir şekilde para kazanmak, haberleşme hizmet sağlayıcıları ve şebeke için işe yarayan bir gelir modeli bulmayı gerektirecek önemli bir zorluk olacaktır. "İnsanların yapmak isteyeceği son şey, şebekeye bağlı her cihaz için ayda 10 dolar daha ödemek, gerçek zamanlı olarak yukarı ve aşağı ölçekleme ve yalnızca kullandığınız kadar ödeme yapma yeteneği, buluttan gelen ve şebeke dünyasında daha fazla benimsememiz gereken bir yeniliktir"diye devam ediyor Jones.

Her yerde bulunan yüksek performanslı şebekelere ve karmaşık şebeke merkezli çözümlere duyulan ihtiyaç, büyük ölçekli iş birliğini gerektirecektir; bu da sektördeki her oyuncunun teknoloji yığını ve müşteri ilişkileri etrafına duvarlar örme dürtüsünden kurtulması gerektiği anlamına gelir.

Bu geçişin en önemli unsurlarından biri, açıklığın varsayılan ayar olduğu bir kurum kültürüne ulaşmaktır. Yerleşik bir zihniyete sahip köklü oyuncular için bu ancak personel değişikliği veya özel eğitim ve koçluk ile mümkün olabilir.

Jones, "Bu temel kültür değişikliği, dolayısıyla yeni düşünce ve yeni yeteneklerin katılımı açısından bir yenilenme gerektirir" diyor. Bu zor bir yol olabilir, ancak alternatifi daha da kötü: "Bu değişiklik, geleneksel telekomünikasyon sektörü olarak adlandırdığımız sektörde gerçekleşmezse, başka bir yerde gerçekleşecek ve telekomünikasyon sektörünü de geride bırakacaktır."

5G-Advanced (gelişmiş 5G) ve oyunun kurallarını değiştiren yeni nesil 6G şebekelerine doğru ilerledikçe, 2030 ve sonrasının olasılıkları da netleşmeye başlıyor. Şebekenin önümüzdeki on yıl içinde hayatımızı nasıl kolaylaştıracağını hayal bile edemezken, hiçbir oyuncunun bunu tek başına yapamayacağı açıkça gözükmektedir.

İlerlemenin tek yolu, esnek enerji şebekelerinden metaverse tarzı sürükleyici deneyimlere kadar geleceğin uygulamalarını ve hizmetlerini yenilemek için haberleşme hizmet sağlayıcıların, satıcıların, web ölçekleyicilerin, teknoloji geliştiricilerin ve müşterilerin birlikte çalışmasıdır. Bunun için tekel ve duvarların yıkılması ve yerlerini yeni bir açıklık kültürünün alması gerekecek. Zaman zaman bu durum rahatsız edici bir yolculuk gibi gelebilir, ancak ödülü buna değecektir.

 

 

[1] Nötr host: Baz istasyonlarına, taşınmaz mallarına ve fiber optik şebekeler gibi telekomünikasyon altyapısına yatırım yapan ve bu altyapıyı birden fazla hizmet sağlayıcıya müşterek kiracı temelinde kiralayan bir şirkettir.