Bu yılın başında Alman Yayın Teknoloji Enstitüsü IRT (Institut für Rundfunktechnik), yeni mobil şebeke standartı 5G'nin geleneksel TV kanallarının geniş kapsamlı iletimi için ne kadar uygun olduğuna yönelik bir araştırma projesi başlatmıştır. Bu amaçla “5G Today” adlı Alman Bavyera araştırma projesinin parçası olarak Bavyera Oberland’da yayın için bir 5G test sahası oluşturulmuştur. IRT’nin liderliğinde, proje ortağı olan Kathrein ve Rodhe & Schwarz Firmaları da 5G şebekelerinde FeMBMS (Further evolved Multimedia Broadcast Multicast Service: Daha Gelişmiş Multimedya Yayını-Çok Noktaya Yayın Hizmeti) modunda geniş-alanda TV yayınları üzerinde araştırmaya başlamışlardır. Bu proje ayrıca, bağlı ortaklar olan Telefónica Almanya ve verici bölgelerinde test sitesi olarak 5G FeMBMS yayın şebekesini gerçekleştiren Bavyera Eyaleti yayıncısı Bayerischer Rundfunk tarafından da desteklenmektedir.
5G şebeke standarttı gelecekte sürücüsüz araçlar ve IoT kapsamında birbirlerine bağlanan cihazlar için de bir anahtar teknolojidir. 5G ayrıca medya içeriklerinin etkin bir şekilde dağıtımı için çok büyük bir potansiyel sunmaktadır. 5G'nin hizmete girmesiyle, canlı TV yayınları, medya kütüphaneleri, sosyal şebekeler ve diğer birçok medya hizmetini birleştirebilen potansiyel TV alıcıları olarak davranan milyonlarca akıllı telefon ve tablet ile dünya çapında bir pazar oluşturma imkânı sağlanabilecektir. Bilindiği üzere, Avrupalı yayıncıların ve sektör oyuncularının işbirliği ile geniş 4G ve 5G şebekelerinde etkin yayıncılığı sağlamak için uluslararası standartlaştırma çalışmaları Haziran 2017'de tamamlanmıştır.
“EBU, BBC, RAI ve SWR (Southwest Broadcasting) ve endüstriyel partnerlerle birlikte, biz 5G için yayın gereksinimlerini tanımladık ve bunları uluslararası standartlara başarılı bir şekilde dâhil ettik” demiştir IRT İş Alanı Şebeke Teknolojileri Genel Müdürü Jochen Mezger. “Gereksinimler yüzde yüz yayın modu ve artan kanal aralıklarını içermektedir. 5G Today projesi, saha testinde standardizasyonun sonuçlarını uygulamak ve değerlendirmek imkânı sağlayacaktır” diye ilave etmektedir Jochen Mezger.
Test sahasında daha geniş kapsama alanı yaratmak için geniş ve daha küçük verici hücreleri birleştirilmiştir. TV sinyalleri kullanılarak ilk test yayınının 2018 yılının sonunda yapılması tahmin edilmektedir. O zamana kadar, yayın alış-verişi için komponentler geliştirilecek ve kurulacak, teorik çalışmalar ve ön araştırmalar yapılacaktır. 5G’nin geliştirilmesiyle, standart, TV programlarının yaygın ve ekonomik dağıtımını mümkün kılacak olan yayın sistemlerinin klasik parametrelerine yaklaşacaktır.
Telefonica Almanya’da Radyo Erişim Şebeke Müdürü olan Jaime Lluch, “bir küresel şebeke operatörü ve Gelecek Nesil Mobil Şebekeler Ortaklığı (NGMN) üyesi olarak, biz modern ve yakınsak 5G şebekeleri üzerinden medya içerik dağıtımı testini desteklemek istiyoruz ve bunun için eğer gerekirse AB Komisyonu tarafından öncelikli 5G frekans bantlarından biri olan diğer 700 MHz spektrumunu 5G Today projesine vereceğiz” demiştir.
“5G standartı mobil haberleşmede geniş fırsatlarla yayın transmisyonunun güçlü yönlerini akıllıca birleştiren eşsiz bir fırsat sunmaktadır” diye beyanat vermiştir Rohde & Schwarz’ın ARGE Vericiler Sisteminin Kıdemli Müdürü Manfred Reitmeier. “Bu çığır açan araştırma projesindeaktif olarak yer almaktayız. Bu sayede, medya içeriğini mobil ve taşınabilir cihazlara verimli bir şekilde iletmek için temel oluşturmak amacıyla, karasal verici teknolojisi ve mobil iletişim teknolojisindeki lider teknolojik uzmanlığımıza katkıda bulunuyoruz” diye devam etmiştir Manfred Reitmeier.
Kathrein'nın İnovasyon Yönetimi Müdürü Ralf Exler, bu projenin yayın ve mobil iletişim yakınsamasında önemli bir rol oynadığını, özellikle de projenin tüm kullanıcı cihazlarında yayın içeriği almak isteyen gençlerin de dikkatini çektiğini düşünüyor. “Yeni standart, yakınsak şebekeyi tarih olarak biraz daha öne çekmektedir. Müşterilerin, kullandıkları içeriği nasıl aldıkları konusunda endişelenmelerine gerek yoktur. 5G Today projesinde, ayrıca bizim otomotiv müşterilerimize yenilikçi teknoloji sunabilmek için sahada antenler ve şebeke parametrelerini optimize edip test sürüşleri gerçekleştireceğiz” demiştir Ralf Exler.
Bir başka deyişle, bütün bu ifadelere göre yakınsak şebekelerartık geliyor. Gerçekten sadece geçmiş bir kaç 10 yılda, analogtan sayısal kablo, uydu dağıtımına ve içerik odaklı yüzlerce benzersiz kanal iletimi ile TV’de birçok yenilik yaşadık. Şimdi TV, 5G ile başka bir transformasyona hazır.Evet, 5G’nin mobil bağlantı ile birleşik teknolojisi, sayısal TV’yi dönüştürmeye hazırdır. Bu nasıl mümkün olacak?
Niçin hücresel teknoloji özellikle canlı/lineer TV içeriği için sayısal TV hizmetleri iletmede ideal bir çözüm olabilecek? Cevap çok basit, hücresel teknoloji insanlık tarihinde en geniş tek platformdur ve günde milyarlarca kullanıcı tarafından erişilebilmektedir. Bu çözüm TV yayıncıları ve içerik sağlayıcıları için, onların erişimlerini genişletmek açısından önemli bir fırsat yaratmakta; mobil şebeke operatörleri için mevcut şebekeleri ve kaynakları kullanarak hizmet portföylerini genişletmekte ve tüketiciler için ise mobil ya da sabit cihazları üzerinden daha zengin içeriklere erişim imkânı vermektedir. Daha ötesi, hücresel teknoloji son yıllarda hızlıca gelişmiştir ve diğer bağımsız TV yayın teknolojilerinden çok daha yüksek verimlilik sağlayabilir. LTE gelişmiş TV (LTEenhanced TV, LTEenTV) burada devreye girmektedir ve bu teknoloji, yayıncıların, içerik sağlayıcıların, mobil operatörlerin ve tüketicilerin ihtiyaçlarını ele alan, mevcut mobil şebekeler üzerinden sayısal TV yayınlarının gerçekleştirilmesi için tasarlanmıştır.
3GPP, 5G çağında sayısal TV iletimini destekleyecek vizyona sahiptir ve multimedya yayın hizmetleri için bir dizi 5G koşullarını tanımlamıştır. Bugün, Release 14 LTEenTV halen 5G koşullarının çoğunu karşılamakta ve Release 16 ve daha ötesiyle de devam eden çalışmalar kapsamında tüm koşulları sağlamayı hedeflemektedir.
Release 14 enTV, hem mobil ve hem de sabit cihazlar için daha uzak baz istasyonları aralığı, çatı-tipi alış, daha geniş yayın kapasitesi ve daha fazla kurulum esnekliği dahil olmak üzere birçok radyo erişim katmanı iyileştirmelerini sağlamıştır. Sistem tarafındaki iyileştirmeler, SIM veya hizmet aboneliği gerektirmeyen TV'ler, içerik sağlayıcıların doğal formatta medya hizmeti sunmalarına imkân sağlayan yalnız-aktarma seçeneği ve birden fazla operatörün ortak bir yayın taşıyıcısını kullanarak yayın paylaşımı olanağı sağlaması gibi yalnızca alış imkânı olan cihazları mümkün kılmıştır.
Yeniden düzenlenmiş 700 MHz spektrum bandını kullanarak hızlı bir dağıtım fırsatının olması nedeniyle enTV özellikle Avrupa’yı ilgilendirmektedir. Halen Release 14 enTV spesifikasyonları Avrupa sayısal TV yayın koşullarının tümünü karşılamaktadır ve DVB-T’den 2 kat daha fazla verimliliğe sahip olduğundan 700 MHz’de yeni 5G Radyo kurulumlarında yeni kullanım durumu için spektrumun bir kısmının serbest kalmasına imkân tanımaktadır.
16 Mayıs’ta Qualcomm, Nokia, MTV, Elisa, Enensys, Bittium ve Yle, kablosuz şebeke teknolojilerinin tüketicilere canlı medya içeriği gibi son derece özelleştirilebilir, kitlesel-pazar yayıncılık hizmetlerini daha verimli bir şekilde sunmaya hazır olduğunu gösteren gelecek nesil karasal TV iletimi için 5G yayıncılığının geliştirilmesine yönelik yeni fırsatları vitrine çıkardılar.
“Sayısal TV yayıncılığı ve video hizmetleri sadece maksimum kapasite gerektirmez ayrıca güvenilirlik ve hızlı bağlantı da zorunludur. Burada benzersiz bir hizmet kalitesi ve neredeyse hiç gecikme ya da şebekeye erişim süresi olmadan mobil fibere eşdeğer bir hız sağlayan 5G şebekelerinin temeline varıyoruz. 5G, yüksek çözünürlüklü video veya TV içeriğinin canlı akışına imkân sağlayacaktır”, demektedir Nokia Mobile Networks’den Girk Lindemer. “Nokia’nın 5G teknolojisi bu gelişim için hazırlandı. Bu, sayısal karasal TV yayınları için halen 4G yayıncılığı ile başlamış ve tabletlere, akıllı telefonlara ve ayrıca TV alıcılarına da genel ve tek nokta yayın kapısını açan potansiyel bir değişimdir” diye ilave etmiştir Dirk Lindemer.
“Bizim müşterilerimizin teknoloji karışımına LTE yayıncılığı dâhil etmeyi mümkün kılan, özellikle Release-14 enTV’nin getirmiş olduğu yeniliklerle işletmeciler ve yayıncıların bu konuya artan ilgilerini görüyoruz”, demektedir Jean-Marc Guyot, ENENSYS Telecom Networks'ün Başkan Yardımcısı ve “tamamen sanallaştırılmış, dağıtık ve ölçeklendirilebilir eMBMS çözümü ile ENENSYS, müşterisinin LTE Yayın sistemini, hizmetlerinin başarısı ve artırılması için optimize etmesine olanak sağlar ve ona sunmuş olduğu tekliften daha iyi bir şekilde para kazanmasını temin eder. 3GPP’de önemli bir paydaş olarak ENENSYS, partnerleriyle birlikte LTE Yayın standartının geliştirilmesi çalışmalarına katılmaya devam ediyor” diye ilave etmektedir.
Finlandiya Yayın Şirketinden (Yle) Lauri Kivinen; “ Şu an tarihi bir dönüm noktasının ortasındayız. Yayıncılık bir yüz yıldan beri devam etmektedir ve teknik değişimler bir teknik jenerasyondan diğerine geçme konusu olmuştur. Şimdi yayıncılık IP şebekelere gidiyor, yani spesifik dağıtım şebekelerinden değişik amaçlar için kullanılan genel şebekelere doğru ilerliyor. TV ve radyo yayınları halen değişik şebekeler aracılığıyla herkesin sahip olduğu cebindeki alıcılarla alınabilir. 5G’nin frekans verimliliği doğru yolda önemli bir adımdır ve artık her alıcıya ayrı ayrı canlı içerik göndermeye gerek yoktur. Şimdi biz tamamen yeni bir dünyaya hareket ediyoruz, orada farklı dağıtım kanalları vasıtasıyla kendi içeriğimizi eşit olarak erişilir kılıyoruz. Bizim işimiz mümkün olduğunca farklı cihazlarla tüm şebekeler içinde içeriğe kolay erişim imkânı sağlamaktır” demiştir.
Diğer taraftan 11 Temmuz 2018 tarihinde, İngiltere'nin en büyük yayın şirketleri, sayısal karasal TV hizmeti sunan Freeview’nın tamamen hibrid bir platforma geçişini hızlandırmak için beş yıllık yeni bir anlaşma imzaladı. Digital UK’in bu 4 hissedarı BBC, ITV, Channel 4 ve Arqiva Freeview Play’in başarısı için önümüzdeki 5 yıl içinde yaklaşık 140 milyon €’luk bir yatırım yapacaklar. Freeview Play için devam edecek olan desteğin yanı sıra, yeni gelişmeler bir mobil uygulama ve içerik keşfedilebilirliği ve gezinme konusunda da iyileştirmeleri içerecektir.
Digital UK, yeni strateji uygulamaya, ürün gelişimine odaklanmaya ve kardeş organizasyonu Freeview ile yepyeni bir pazarlama yaklaşımı ve marka konumlandırması konusunda yakın çalışmaya başlayacaktır. Bu yeni yatırım, Freeview’nun, düşük ücretli streaming hizmetleriyle ücretsiz TV’yi birleştirerek kendi özel paketlerini (skinny bundles) oluşturmuş izleyicilerin kablolu kanallardan ayrılma (cord cutting) yönünde eğilimi kullanmasında yardımcı olacaktır.
Yeni yatırımla ilgili gelişmenin en önemli konusu; izleyicilerin bir dizi tablet ve akıllı telefon üzerinden canlı ve isteğe-bağlı (video on demand) içeriğe erişmelerini mümkün kılan yeni bir mobil uygulama olacaktır, bu yayının 2018’in sonlarına doğru başlatılması planlanmaktadır. Yatırım ortaklarına göre, tamamen hibrid bir platform olarak Freeview'yu geliştirmeye yönelik yatırım anlaşması, geleneksel TV'nin devam eden gücünü ve aynı zamanda isteğe bağlı yayın izleme oranının da büyümesini yansıtıyor.
Evet Sayın ICTMedia okuyucuları, bu derginin ağzı dili olsaydı da konuşsaydı yukarıdaki konu hakkında. Biz 2014 yılından beri Almanya ve İngiltere’de yapılan bu test ve deneme çalışmalarının ülkemizde yapılması konusunda pek çok yazı yazdık, işte daha bir yıl önceki ICTMedia’nın Haziran sayısında söylediklerimiz;
“Teknolojik olarak halen mümkün olan ve ülkemiz dâhil birçok ülkede denemeleri yapılan LTE-B yayın teknolojisi, 2020 yılında devreye girecek 5G ile daha da gelişmiş olarak gerek mobil şebeke yapısında ve gerekse de terminaller bazında yaygın hale gelecektir. Dünyada bu konuda en büyük eksiklik çok önemli ve ciddi bir pazar talebinin henüz ortaya çıkmamış (çünkü dünyada pek çok ülkede karasal sayısal TV yayınları halen mevcuttur) olmasıdır. Ülkemizde kullanılan milyonlarca TV alıcısı, bilgisayar, cep telefonu, tabletler vs gibi cihazlar düşünüldüğünde, sayısal TV yayınlarının mobil şebekeler üzerinden yapılması bu pazardaki üreticiler (Qualcomm, Nokia, Ericsson, Huawei, Samsung, LG, Vestel vs) için çok büyük bir potansiyel oluşturacaktır.
Sonuç olarak tüm bu çalışmalar başta RTÜK olmak üzere BTK, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, TV kanalları, ilgili kamu kurum ve kuruluşları, mobil operatörler ile yerli ve yabancı üreticilerin ortaklaşa ve iyi bir koordinasyon çalışması sonucu gerçekleştirilebilecektir. Ayrıca bu proje özellikle 2020 yılı sonrası hem Avrupa için iyi bir örnek teşkil edecek ve hem de dünyada ilk kez karasal TV yayınlarının mobil şebekeler üzerinden yapılması konusunda ülkemiz bir ilke imza atmış olacaktır.”
Daha bir kaç yıl önce bahse konu hususla ilgili olarak konuştuğum ülkemizin en büyük GSM operatörlerinden birinin üst seviyede teknik yetkilileri bu konunun önem arz etmediğini söylemişlerdi. Demek ki bizim için önemli olmayan bu konu Almanya ve İngiltere için önemli, hem de bu iki ülke çok, çok önceleri analog TV yayınlarını kapatarak sayısal karasal TV yayınlarına başlamış iken. Yukarıda ifade ettiğimiz gibi bizim mobil operatörümüz için önemli olmayan IRT’nin yürütmüş olduğu bu yeni proje, Rohde & Schwarz’ın ARGE Vericiler Sisteminin Kıdemli Müdürü Manfred Reitmeier’a göre “çığır açan araştırma projesi”.
Ayrıca bu arada İstanbul Çamlıca’ya TV kulesi yapıyoruz, kulenin bedeli ise geçen yıl Ağustos ayında yapılan %39.9 artış ile birlikte bu günkü döviz kuruna göre yaklaşık 50 Milyon $’ın üzerinde. Bu kuleyi niçin yapıyoruz ben tam cevabını bilemiyorum, eğer turistik bir amaç için ve simgesel olarak planlanmış ise söyleyeceğim bir şey yok, ancak sayısal karasal TV yayıncılığı kapsamında yapılıyorsa üzücü bir durum. Tüm Avrupa yüksek işletme masrafları ve mobil teknolojilere ayak uyduramayan yüksek güçlü TV vericilerinden kurtulmak üzere harıl harıl çalışıyor ve yeni çıkış yolları bulmak için milyonlarca $’lık Ar-Ge harcaması yaparken biz ise bu eski çözüm için TV kuleleri yapıyorsak bence bu iş için harcanan paraya yazık. Keşke bu paraları (hatta çok az bir kısmı bile yeterli) ülkemizde sayısal karasal TV yayınlarının mobil şebekeler üzerinden yapılması projesine kaynak olarak kullanabilseydik, ne diyelim ki?
Notlar:
Freeview: 2002 yılında, BBC, Sky, Channel 4, ITV ve Arqiva Şirketlerinin DTV Services Ltd adı altında oluşturdukları İngiltere’nin ücretsiz sayısal karasal TV Platformudur.
Digital UK: Freeview izleyicilerini ve kanallarını destekleyen BBC, ITV, Channel 4 ve Arqiva’nın sahip olduğu bir İngiliz firmasıdır.
Freeview Play: Freeview ve Digital UK tarafından oluşturulan ve herkese ücretsiz olarak, yayın ve internet dağıtımı sağlayan bir hibrid platformdur.
Skinny bundles:Belirli müşteri gruplarına hedefli olarak seçilmiş kanallardan oluşan bir TV paketleri.
Cord cutting: Havadan anten üzerinden ücretsiz yayın veya İnternet üzerinden OTT (over-the-top) yoluyla düşük maliyetli bir TV kanalı aboneliğine geçmek için pahalı kablo bağlantılarının kesilmesi işlemi için kullanılmaktadır.
Arqiva: İngiltere’de televizyon (TV), radyo, mobil ve telekomünikasyon, Wi-Fi, güvenli çözümler, akıllı metre ve Nesnelerin İnterneti (IoT) pazarlarına iletişim altyapısı ve medya hizmetleri sunan şirkettir.
Kaynakçalar: