FATİH PROJESİ SAHNE#1/ÇEKİM#∞

Cumhuriyet tarihinin en büyük eğitim projesi yıllardır göz önünde olmasına ve büyük çabalara rağmen bir türlü sağlıklı olarak hayata geçirilemiyor. Yıllardır konuşulan ve birkaç yılda bir ihalesi yapılan sonrada tamamlanamayan ve yılan hikayesi dönen bir FATİH Projemiz var. Eğitim ve bilişim sektörünün 10 yıldan daha fazla bir süredir en önemli gündem maddesi FATİH Projesi, bir türlü sağlıklı yürütülemiyor. Eğitim ve bilişim sektöründe sürekli farklı bilgiler dolaşıyor. İhale tarihleri belirleniyor, erteleniyor, iptal ediliyor, farklı formatta ihale yapılacağı bilgisi dolaşıyor tekrar erteleniyor ve sonra tekrar iptal ediliyor. FATİH Projesi döngümüz yıllardır devam ediyor.

Yıllardır bilişim sektöründe çalışan biri olarak ben de FATİH Projesi’ni takip ediyorum. Projenin sağlıklı gerçekleşmemesi birçok kişi gibi beni de üzüyor. FATİH Projesi’nin sağlıklı yapılamaması hem eğitim sektörünün hem de bilişim sektörünün yanlışıdır. Bunca yüksek eğitimli ve deneyimli kişilerin bir araya gelip eğitim tarihimizin en büyük projesinin gerçekleştiremiyor olması hepimiz açısından son derece üzücü. Neyse yapılamayanlar konusunda eleştirmek en kolayı. O zaman eleştirmek yerine öncelikle proje safhalarını, uygulama yöntemlerini ve incelemekte fayda var.

FATİH Projesi’nin başlangıcını 2005 yılı civarında evrensel hizmet fonu ve bağışlar ile okullarda bilgisayar sınıflarının yapılması olarak kabul edebiliriz. Projenin adı o zaman için BT Sınıfları Projesi idi. Bu projenin de çok büyük kısmı yine evrensel hizmet fonundan karşılandı. Bu projedeki en büyük sorun bilgisayar sınıfları kurulduktan sonra okullarda bilgisayar eğitimi verecek öğretmenlerin olmamasıydı. Projenin iki amacı vardı. Birinci amacı bilgisayar okuryazarlığını arttırmak, ikincisi ise evinde bilgisayar olmayan öğrencilerin bilgisayara erişimini sağlamaktı. Ancak okullarda bilgisayar okuryazarlığını öğretecek yeterli miktarda öğretmen yoktu. Aslında birçok okulda hiç bilgisayar öğretmeni yoktu. Dolayısıyla bilgisayar sınıfları kuruldu ancak öğretmen olmadığı için bilgisayar sınıfları yıllarca kilitli kaldı. Belki de birçok bilgisayar kullanılamadan teknolojileri eskidi. Bilgisayar öğretmenleri okullara atanmadan BT sınıfları yapıldığından okul yöneticileri sınıfları kilitli tuttu. Bu yüzdendir ki bu projede çok büyük ölçüde amacına ulaşılamadı. Bilgisayar öğretmeni olmadığından bilgisayar okuryazarlığı öğretilemedi. BT sınıfları kilitli tutulduğundan evinde bilgisayar olmayan öğrenciler de bilgisayara erişemediler.

Birkaç yıl sonra proje isim değiştirdi ve kapsamı genişletilerek FATİH Projesi oldu. Amaç özünde yine aynıydı ancak amacı da kapsamı da genişletildi. Düşünce ve özünde son derece güzel ve faydası arttırılmış olarak yeniden şekillendi. O gün bugündür FATİH Projesi gündemimizi meşgul ediyor.

Daha önce her okulda sadece BT Sınıfı Projesi iken bütün okuldaki iletişim ve bilişim altyapısından tutun akıllı tahtaların tedariki, kurulması ve her öğrenciye tablet verilecek şekilde kapsamı revize edildi. Proje çok büyük boyutlara ulaştı. Üreticilerin ve entegratörlerin hayallerini süsleyen projelere dönüştü. Ancak proje gerçekleşme aşamasında entegratörler maalesef umduğunu bulamadı hatta birçok entegratör bu projeden ciddi zararlar etti.

Proje yine evrensel hizmet fonundan finanse edilerek ihale edildi. İhale birkaç faz ve lotlar halinde yapıldı. Her firma için lot sayı sınırı olacak şekilde ihaleler yapıldı ve birçok entegratör FATİH Projesi’nden iş aldı. Proje uygulanmaya başlandıktan sonra bazı firmalar bu proje zararından dolayı sektörden çekilirken bazı firmalar ise ciddi zararlar ederek projeyi tamamlayabildiler. Peki, neden böyle oldu? Niye firmalar zarar etmişti ve proje zamanında gerçekleşmemişti. Projenin takviminde gerçekleşemedi. FATİH Projesi Türkiye’de bilişim sektörünün en büyük projesidir. Büyük projelerin firmaları geliştirmesi gerekirken FATİH Projesi firmalara zarar verdi ve hatta bazı firmaların oyundan çekilmesine sebep oldu. Son safhada projeyi yapacak bilişim firması bulunamıyor. Bunların sebebinin derinden incelenmesinde fayda var. Yapacak firma bulunamadığından projenin operatörler tarafından yapılmasına karar verildi. Bu kararın verilmesinin üzerinden birkaç yıl geçmesine rağmen “ha önümüzdeki ay ha bir sonraki ay ihale edilecek” deniyor. Halen son ihale yapılabilmiş değil.

Tekrar aynı soruya döneceğim bu kadar üzerinde durulan bu proje neden yapılamıyor ve yapılan kısımları başarısızlıklarla gerçekleşiyor. Kurumlar komisyonlar kuruyor aylarca çalışıyor. Özel sektör projeden iş alabilmek için bu kadar çalışırken neden sonuca bir türlü ulaşılamıyor. Bu kadar kişinin çalıştığı ve ciddi paraların harcandığı bir projenin başarısız olmasının sebeplerini iki safhada inceleyebiliriz. Birinci safha ihale öncesi safha. Yani ihale hazırlık aşaması. Bu aşamanın doğru planlanmaması zaten projenin başarılı gerçekleşme ihtimalini oldukça düşürüyor. Bu aşamada ihaleyi yapan kurumlar, ilgili STK’lar ve özel sektör temsilcileri beraber çalışmak zorunda. Ama maalesef sadece kurumlar şartnameyi hazırlayıp özel sektör ve STK’lar ile paylaşmadan yayınlıyor.

Çocuklarımızın ve dolayısıyla ülkemizin geleceği olan bu proje kişisel kazanımların önünde tutularak hazırlanmalı ve yapılmalı. Özel sektör temsilcileri tamamen kar hedefi gütmeden ülke geleceği düşünülerek hareket etmeli. Kamu ve STK temsilcileri ile özel sektör temsilcileri beraber, çok sıkı ve ortak çalışarak proje için ihale şartname ve yöntemlerini oluşturmalıdır. FATİH Projesi bilişim ve eğitim sektörü firmalarının gelişimi açısından çok önemli bir fırsattır.

Projenin uygulama aşamasında başarısız olmasının en önemli sebebi ise doğru proje yönetiminin yapılmamasıdır. Belki de proje yönetiminin olmamasıdır. FATİH Projesi gibi çok yaygın ve çok fazla iş kalemi olan projelerde proje uygulama adımlarının gün be gün çok sıkı takip edilmesi gerekir. Her okulda kaç kişinin çalıştığı ve hangi kalemden ne kadarlık iş üretildiğinin çok iyi takip edilmesi gerekir ki projenin yetişmeme riski olan noktalara ve ekiplere takviyelerin zaman kaybetmeden yapılması ve bütün projenin eş zamanlı yürümesi sağlanmalıdır. Doğru ve sıkı uygulanmış bir proje yönetimi ile ancak eş zamanlı ve aynı kalitede proje yürütülebilir. Bu yüzdendir ki FATİH Projesi’nde mutlaka bir proje yönetim ofisi kurulmalı ve projenin bütün adımları bu birim tarafından sıkı bir şekilde takip edilmelidir. FATİH Projesi’nde proje yönetim komisyonu projenin sağlıklı yürümesi için çok büyük önem taşımaktadır.

İhale sürecinin ve proje sürecinin doğru yönetilmesi kadar hatta daha önemli olan parametrelerden biride FATİH Projesi için içeriklerin oluşturulamamasıdır. Okullarda istediğimiz altyapıyı ve sistemi oluşturalım eğer üzerinde uygulayacağımız bir içerik yoksa altyapı ve sistem anlamsız kalacaktır. FATİH Projesi’nde tam da bu durum yaşanmaktadır. Eğitim içerikleri oluşturulmadan okullarda altyapı ve sistemler kuruldu. Daha önce yapılan BT sınıfları projesinde eğitim verecek öğretmen yoktu, bugün yapılan FATİH Projesi’nde ise öğrencilere gösterilecek içerik yok. Doğru yöntem proje başlamadan içerikler hazırlanır ve bu içeriklere göre altyapılar yapılır. Eğer interaktif içerikler hazırlandıysa sistem bu doğrultuda kurulabilir. Ya da içeriklerin hazırlanması ile projenin altyapısı paralel yürütülmelidir. Proje bittiğinde içeriklerin hazır olması gerekmektedir. Eğer içerik yok ise öğrencilere verdiğimiz tabletin de okullara kuruduğumuz altyapının da pek fazla anlamı olmayacaktır. FATİH Projesi’nde enerjimizi ve kaynaklarımızı içerik hazırlama vermemiz projenin başarısı ve faydalılığı açısından oldukça önemlidir.