Sanallaştırma ve bulut çözümler arasındaki en büyük fark, sanallaştırmanın (virtualization) bir teknik entegrasyon olması, bulut sistemlerin ise veri merkezlerinde sağlanan birtakım servisler grubu olmasıdır. Sanallaştırmadaki hedef, sunucular gibi fiziki sistemlerin üzerlerine katman olarak eklenen Hypervisor’lar sayesinde birçok simüle edilmiş ortamların ya da sanal makinelerin (Virtual Machines) tek fiziki sunucuda yaratmaktır. Bulut sistemler ise, sanal kaynakların havuzlaştırılarak anlık ve gereksinimi olduğunda altyapı servisleri veya platform servisleri sağlamaktır. Sanallaştırma, bulut servisleri olmayan bir veri merkezinde çalışabilir, ama bulut servisler sanallaştırma olmayan bir veri merkezinde çalışamaz.
Sanallaştırma sayesinde veri merkezlerinde fiziki kaynaklar, sunucular ve kullanıcılar arasında yeni bir katman oluşturur. Hypervisor adlı katman sayesinde birden çok işletim sistemi ve uygulama aynı fiziki kaynaklar tarafından farklı fonksiyonlar için çalıştırılabilir ve bu katman sayesinde sanal makineler (VM- Virtual Machine) arasında bilgi işlem görevleri dağıtılabilmektedir. Teknik bakım altında olan fiziki sunucuların, sanal makineler sayesinde diğer fiziki sunuculara transfer edilebilmesi, veri merkezlerindeki operasyonel iş sürekliliğini temin eder. Ölçeklendirme için de çok önemli olan sanallaştırma sayesinde, sanal makinelerin olası bir siber saldırı veya fiziki hasardan kaynaklanan veri kaybını anlık olarak önleme ve yedeklenmesini sağlar. Sanallaştırma birçok simülasyon ortamı oluşturup kaynak optimizasyonu ile enerji maliyeti ve iş sürekliliği gibi operasyonel giderlerde düşüş sağlar. Sanallaştırmanın dört ana kategorisi mevcut. Veri sanallaştırma, Şebeke Ağı Fonksiyonları sanallaştırma, sunucu sanallaştırma ve İşletim Sistemi sanallaştırma olarak ayrılır.
Network Functions Virtualization (NFV) veya Şebeke Ağı Sanallaştırması ile şebeke iletişim fonksiyonları VM sanal makineleri olarak kaydedilip calıştırılır. Birçok telekomünikasyon firması tarafından entegre edilmek istenen bu çözüm için ETSI (European Telecommunications Standards Institute), Avrupa Telekomünikasyon Standartları Birliği Komitesi standart NFV mimarisini çözüm üreticilerine sunmuştur. NFV yönetimi ve orkestrasyon altında kurulan Sanal Şebeke Fonksiyonları (Virtual Network Functions) sayesinde, Sanal IP Alt Sistemler (VIMS), Sanal Router’lar (VRouter), Güvenlik Duvarları (VFW), İçerik Dağıtım Ağları (VCDN) ve Sanal Dağıtık Hizmet Reddi Saldırıları kalkanları (VDDoS) gibi fonksiyonlar çalıştırılır.
Sunucular, hypervisor’lar sayesinde bir sunucuda birçok işletim sistemi ve uygulama çalıştırılabilir ve imge olarak yedeklenebilir. Bunun sağlanması hypervisor’ların sunuculara sanal makineler (VM) yükleyebilmesi sayesinde gerçekleşir. Sunucu sanallaştırmada, uygulamalar ve işletim sistemleri hypervisor katmanı sayesinde ayrılır ve yönetilir. Uygulamaların ve işletim sistemlerinin bütünlemişi sanal makineyi oluşturur. Sanallaştırılmayan sunucular genellikle kapasitelerinin 10%’nunda çalışmaktadır. Operasyonel maliyet OPEX düşürmeye ve verimlilik arttırma için şirketler sunucu sanallaştırma yolunda ilerlemektedir. Bakım ve onarım zamanları optimum bir şekilde sanal makineler arasında takas edildiği için veri merkezlerinin operasyonel sürdürülebilirliği bu sayede sağlanır.
Bulut servisler genel bulut, özel bulut ve hibrit/karma bulut olarak üçe ayrılır.
Özel bulutlar, bir organizasyon veya firma tarafından kullanılan kendi veri merkezlerinde veya farklı sistemlerde barındırılan, veri depolama, işleme, yönetim ve denetim çözümüdür. Kuruluşların kaynaklarının özelleştirilmesinde kolaylık sağlayan bu çözüm, arttırılmış ölçeklendirme, operasyonel verimlilik ve arttırılmış veri güvenliği sağlamaktadır.
Genel bulut sayesinde ise bir web tarayıcı üzerinden bulut servisi çözüm sağlayıcılarına bağlantı kurulup eposta, fotoğraf, doküman, müzik/video saklama servislerine erişilebilmektedir. Düşük maliyeti ve is sürekliliği gibi avantajları kullanıcıları sunmaktadır.
Hibrit veya karma bulut ise genel ve özel bulut sistemlerinin birleşiminden oluşan bir çözümdür. Genellikle cloud bursting için kullanılıyor. Cloud bursting sayesinde, özel bulutlarda kapasite ve trafik yoğunluğu oluştuğunda, genel buluttan işlemci ve trafik yönetimi desteği alınabiliyor.
Bulut sistemler tarafından sağlanan çözümler, Platform-as-a-Service (PaaS) ve Infrastructure-as-a-Service (Iaas) olarak özetlenebilir. Infrastructure-as-a-Service, bulut sistemlerin aktifleşmesi için şart. IaaS ile veri sanallaştırma, şebeke yönetimi, veri depolama ve sunucu sanallaştırma gibi çözümler aynı anda sağlanır. Platform-as-a-Service (Paas) ile de veri merkezlerinde Gaming-as-a-Service, IoT analitik platformları, Machine-Learning-as-a-Service (MLaaS) ve onlarca değişik ürün müşterilere sunulabilir. Dünyada yeni yaygınlaşan DeepLearning-as-a-Service platformları sayesinde veri merkezleri yapay zekâ eğitimi verebilir hale gelecektir. DLaaS servisleri sayesinde veri bilimcileri dakikalık, saatlik, günlük veya aylık olarak GPU’lar kiralayabilecektir.